Ali’yi bilmeden akıl çelen zat,
Bizim Ali Natık Kuran bilinir.
Bunu benden öğren, benden duy bizzat,
Şah-ı Merdan Şir-i Yezdan bilinir.
Yaratıldı Adem geldi cihana,
İtaat eyledi ulu fermana,
Hak kendi nefsinden üfledi ona,
Ali o dem ruh-u revan bilinir.
Ali nuru hasıl oldu Ademde,
Aşikar olundu devr-i hatemde.
Peygamber miraca çıktığı demde,
Yedi kat semada aslan bilinir.
Nuh tebliğ eyledi, dedi hal yaman,
Münkir ehli ona etmedi iman,
Nuh Nebi tufana daldığı zaman,
Ali o gemide kaptan bilinir.
Sözümü anlamaz yezitle mervan,
Hakka doğru gider bu ulu kervan.
Ali ile kamil oldu din iman,
Ali din bilinir,iman bilinir.
Söz anlatmak zordur,nadan cahile,
Ali’ye bağlanan yeter menzile.
Ali Hakk iledir,Hakk Ali ile,
Ona isyan Hak’ka isyan bilinir.
Kamiller hikmetten nasihat alır,
Cahiller inatta ebedi kalır,
Ali’siz yaşanan din eksik olur,
Ali hikmet, Ali, irfan bilinir.
Ali’yle aleme nurlar saçıldı,
O nur ile haklı haksız seçildi.
Dört kitap okudum gönlüm açıldı,
Ali dört kitapta beyan bilinir.
Bunca Nebilerin davası Ali,
Cennet bahçesinin reyhası Ali,
Eyub’un derdinin devası Ali,
Ali dertlilere derman bilinir.
Meylimiz yok bizim iki cihanda,
Gözümüz gönlümüz Şahı Merdanda.
Hakk nuru tecelli eyledi onda,
Bizim Ali kamil insan bilinir.
Ali’yi sevenler yollarda kalmaz,
Gönül bahçesinin gülleri solmaz,
Öyle bir sevdaki anlatmak olmaz,
Ali gönüllerde sultan bilinir.
Münkirin gözü var,ama göremez,
Görse bile Hak’ka ikrar veremez,
Ali’nin sırrına her can eremez,
Ali bu aleme ferman bilinir.
Ali bize sahip, bize mevladır,
Hasreti gurbettir,aşkı sıladır,
Canan bize candan daha evladır,
Ali can içinde canan bilinir.
Gözümüzden akar Kerbela yaşı,
Münkir münafığın vız gelir taşı,
Biz bu yola koyduk can ile başı,
İsmimiz Velayet Aytan bilinir.
Velayet
BOZATLI HIZIR
Elaman Mürvet huzura geldik
Yardım eyle bize bozatlı Hızır
Yüz sürüp yerlere yardım diledik
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır
Toplanmış canlar dua ediyor
Hızır gelir diye herkes bekliyor
Çağıran kişiye yardım ediyor
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır
Mümin olan yüzün hep Hakka döner
İrfan meydanında kaynayıp pişer
Diz çökmüş önünde affını diler
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır
Seni seven canlar elini açmış
Hızır günü diye duaya durmuş
Nebilik velilik tek sana gelmiş
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır
Mümin ikrarına sadık olunca
Kusurunu ele alıp gelince
Ağlayıp sızlayıp af dileyince
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır
Kemter derviş diler özüne himmet
Mahrum etme beni eyle mürüvet
Evliya embiyanın yüzü suyu hürmeti
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır
LAMEKAN
Geleneksel Alevi-Bektasi siirinde en sik kullanilan mazmunlardan biridir lamekan. Sozlukteki karsiligi 'mekansizlik' olsa da tasavvufta 'mekandan munezzeh olma, arinma; ezeli ve edebi olma' anlaminda kullanilir. Islam tasavvufunda 'lamekan' Allah'in sifatlarindan biridir. Ancak Alevi-Bektasi tasavvufunda sirr-i hakikata ulasmis, hakla hemhal olmus insan-i kamiller icin de kullanilir. 'Peki tanrinin sifatlarindan biri, kamil de olsa bir ademoglu icin nasil kullanilabilir? ' diyenler cikabilir. Eger Enel-Hakk dusuncesini bilmiyorsa bunu aciklamak zor.
Hallac-Mansur'la baslayan nesimi ile doruga cikan Enel-Hakk dusuncesinde yatan sir burada iste. Dogadaki her varligi Tanrinin bir sureti sayan, kamil insanda Tanriyi goren, insana secde ederken Tanriya secde ettigine inanan ve ruhun bedenden ayrilmasini Tanriyla butunlesme olarak yorumlayan bir inanca sahip olanlar icin hic de muphem olmayan bu gercege iliskin Edip Harabi bakin ne soylemis:
Can Kulagi Ile Sozum Dinleyen
Ey Arifler Ehl-i Hak'ka Soyleyin
Birleserek Beni Tavaf Eyleyin
Cunku Lamekan'in Makami Oldum