DERSIMIN SOYKIRIM TANIKLARI
FIRIK DEDE
Veyva Wusivê Ale Koyî Anlatiyor
Kaynak:Hiris Hest ve Munzur Kan Aglarken
http://www.zazaki.org Sitesinden alinmistir
Yıl 1945 henüz dokuz yaşındayım. Nisanın bir perşembe sabahıydı. Babam tarlada çift sürüyor, annemde kahvaltısını hazırlıyordu. Bu sırada evimize orta yaşlı bir kadın geldi.Annem onu tanıyordu. Adı Ezime idi. Ama komşular ona Veyva Wusivê Ale Koyî derlerdi. Annem çay demlerken gözleri entarisine takıldı. Gülerek:
-Kumaşê manîsê, mi ve kurmaşe fistanê to ra zu wo dedi.
Bu sefer ikiside birlikte güldüler. Nazimiye ilçesine bağlı Yêresk nahiyesinde ikamet eden Wusivê Ale Koyî’nin gelinini herkes tanırdı. Fakat Wusivê Ale Koyî ailesinden yalnızca bir gelin yaşıyordu. Öteki aile bireyleri ise 1937’ de Tırk askerleri tarafından nahiyedeki diğer ailelerle birlikte katledilmişlerdi.
Babamın kahvaltısını tarlaya götürdükten sonra çabucak geri döndüm. Eve vardığımda ikisi birlikte kahvaltı ediyorlardı. Ben de sofraya oturdum. Kahvaltı esnasında annem 1937’de başından geçenleri anlatmasını istedi. O da anlatmaya basladı :
“Tırk piyadeleri nahiyemizin etrafını kuşatmadan önce nahiyenin toplam nüfusu 1350 idi. Şimdi ise yalnızca 160 insan” diye söze girdi.
“Yêresk’te Wusivê Ale Koyî ‘nin geliniydim. Eşimin yaşı 23, benim yaşım ise 21 idi. Altı aylık kızımız vardı. Kocamın dört kardeşi vardı. Dördü de evliydiler. Onların da çocukları vardı. Eltilerimden biri hamile idi. O dönemde Yêresk nahiyesi ile bu nahiyenin çevresindeki köyler ve mezralarda Kurêşo aşiretinin bir kolu olan Wusênolar otururlardı. Tırk askeri alevi Kürdlerinin köylerini yakıp yıkmaları ve ahalisini de katletmeleri neticesinde köy halkından bazıları dağlara kaçmışlardı. Kaçamayanlarda apansız yakalandılar.
1937 Mayısının bir çarşamba günüydü. O günün öğleden sonrasında Tırk piyadeleri köyümüzün etrafını kuşattılar. Bir müddet sonrada dağlarda ve ormanlarda topladıkları köylüleri de nahiyeye getirdiler. Hepsininde elleri arkalarından bağlanmıştı. Toplayarak bir araya getirdikleri gençlerle ,ihtiyarları , kadınları,kızları ve çocukları nahiyenin ortasındaki düzlükte dörtlü sırada dizdiler ve yürüyüş kolu halinde Îresî deresi istikametinde yürüttüler. Benim gibi kucaklarında bebekleri bulunan kadınlarin elleri de önlerinde bağlamışlardı. Bu vaziyette hem yürüyor, hem de bebeklerimizi taşıyorduk.
Askeri birlikler bizleri araya almiş yürüyüş kolu halinde dere istikametinde götürüyorlardı. Yürümeyenlerin ya da kasten yürümek istemeyenlerin kiçlarına süngü ile dürterlerdi.
-Yürü lan! Annasını siktiğimin Kürdü , dedikten sonra da süngüyü batırırlardı.
Dere yatağına götürünceye kadar bu şekilde süngü dürtmeye ve tekmelemeye devam ettiler. Kadınlarla , kızların çığlıkları arş-ı alaya çıkmıştı. Bebekler analarının kucaklarında , cocuklar da sıra aralarında bağrışıp çağrışırlardı.
Yêresk deresinin yatağı öylesine derindeydi ki içinde top atılsa etraftan duyulmazdı.
Ve o gün Yêresk deresinde Tanrı insanları unutmuştu.
Dere yatağına vardığımızda kenarda bulunan bir düzlükte bizleri tek sıralı saflarda dizdiler. Sonra her safın karşısında bir ağır makinalıyı konuşlandırdılar. Ağır makinalının başlarındaki askerler ateşe hazir halde bekliyorlardı. Komutanın:
-Ateş serbest ! komutuyla birlikte askerler tetiğe asıldılar.
Ağır makinalının namluları soldan sağa,sağdan sola gidip geldikçe , bu ağır makinalıların karşılarındaki saflarda dizili bulunan bizlerde patır patır yerlere devrildik. Nasıl ki tırpancılar çayırdaki otları biçerde, sırayla devirirlerse , bizleride öyle deviriyorlardı.
Kucağımdaki altı aylık kızıma isabet eden bir kurşun onun vücudunu delip geçtikten sonra göğsüme gömülmüş olmalı ki birden göğsümde bir sıcaklık hissettim. Aynı anda da bebeğim haykırdı ve başı yana kaydı. Onun ölümünden bir kaç saniye sonra da kollarım gevşedi ve onun ölüsünü taşıyamaz hale geldim. Ölü bebeğimle birlikte yere devrildiğimde sağımda ve solumda hısım-akrabalarımın ölüleri üzerime yıkıldılar. O andan bir kaç saniye sonra da kendimi kaybettim. Bu şekilde kaç saat kaldığımı hatırlayamıyorum. Ayıldığım vakit gecenin yarısı idi. Vücudum ağrılar içindeydi. Her yanım sızlıyordu. Üstümde üç ceset vardi. Bu cesetleri üstümden atmaya çalıştım. Fakat takatsizliğimden dolayı atamıyordum. Ellerimi üstümdeki cesetlerin üzerinden gezdirdim. Akan kanlardan saçlarıyla elbiseleri cıvık cıvık olmuşlardı. Fakat bu cesetler beni ağır makinalıların mermileriyle ,piyadelerin süngüsünden kurtarmışlardı. Bir an paniğe kapıldım ve cesetlerden kurtulmaya çalıştım. Ellerimle ,ayaklarımı hareket ettirerek cesetlerin altından çıktım. Ağır yaralıydım ve her yanım sızlıyordu. Bu esnada da kızım aklıma geldi. Cesetleri bir kenara çektikten sonra kızımın cesedini bulup çıkardım. Onu çıkardıktan sonra bu sefer de kocamın ölüsünü aradım. Onu da buldum, fakat çoktan ölmüştü. Sonra gelir defnederim düşüncesiyle kızımın ölüsünü kucağıma aldım ve oradan ayrıldım. Cesetlerden akan kanlar bebeğimin ölüsünün her yanına bulaşmıştı. Uyuyordu sanki.
Kocamın ölüsünün yanından ayrıldıktan sonra sağ kalan var mı düşüncesiyle cesetlerin etrafında dolaştım. Binlerce üst üste yığılmış öylece duruyorlardı. Görünen manzara seyredilecek gibi değildi. Bu şekilde beş - altı dakika cesetlerin etrafında dolaştım. Ama ses seda duyulmuyordu. Bir kaç saniye sonra cesetlerden ve karanlıktan korkmaya başladım. Dereden karşıya geçerek ormana daldım. Bu yöredeki arazi yüksek ve kalın gövdeli meşelerle kaplıdır. Yêresk deresinden itibaren bir yokuş başlar ve tepeye varıncaya kadar , bir kilometre boyunca devam eder. Tepenin yamacında ormanların arasında gizlenmiş Xariklilere ait bir kom vardı. Bu komun sahipleri ailemizi tanıyorlardı. Bu koma gitmek amacıyla ormanların arasında düşe kalka yokuşu tırmanmaya çabaladım. Yolun yarısına vardığımda ormanın sığ bir yerinde durarak kızımın cesedini yere indirdim ve göğsümdeki yaraya baktım. Kanlar yaramın üstünde pıhtılaştığından dolayı artık kan akmıyordu. İç çamaşırımdan bir parça kopardıktan sonra, onunla sardım. Kızımın ölüsünü tekrar kucağıma alarak yokuşu tırmanmaya devam ettim. Bazen on, bazen de onbeş dakikada bir durup dinleniyordum. Bu halimle yarim saatlik yolu birbuçuk saatte tırmanabildim. Tepenin yamacına vardığımda Xarik’e giden yoldan saparak kom patikasına yöneldim. Komun önüne vardığımda düştüm.
Bu esnada da köpekler havlayıp üstüme saldırdılar. O anda bebeğimin ölüsünü yere bıraktım ve taş aldım. Köpeklere taş atarken bir yandan da komdakilere sesleniyordum ve köpekleri durdurmalarını söylüyordum. Bir kaç dakika sonra komdakiler koşup geldiler. Köpekleri uzaklaştırdılar , sonra benimle bebeğimi götürdüler. Komun içinde bir silteye yatırdıktan sonra , yarama baktılar. Yaramın durumunu gördükleri vakit, evin reisi bıçağı ateşte kızdırdı ve bununla kurşunu çekip çıkardı. Kurşun derinde olmadığından dolayı kolay çıktı. Kurşunu çıkardıktan sonra yaramın üstünü temiz bir bez ile sardılar. Ondan sonrada süt kaynatıp bana içirdiler.
Ben yatakta iken komdakiler tencerede su kaynattıktan sonra bununla bebeğimin ölüsünü yıkadılar ve götürüp komdan biraz uzakta gömdüler.“
Kaynak: Hiris Heşt ve Munzur Kan Ağlarken
Ax derdo derdo derdo, Ağaê mı derdo
Qemer Ağay hepıs ra mektuve rusna,
vano: »Xortunê mıra kam weso kam merdo?«
Yemos Xatune mektuve rusnena,
vana: »Bao torê efkar nêvo,
mele usto ra bağê tuyê Ağdadi ra çerdo.
Qoçoğliyê zalımi kardi arda wertê xortunê ma
Warê made az nêverdo.
Torge sano koê suri
Qonağê to bın ra berdo. «
Ma Yemos Xatune lawıkunê Dêrsımi ra naskerdêne. Hewa Ağdadi ra, Sayir Sılemanê Qıji ra, Weliyê Uşenê Imami u sayirunê maê binu ra gosdêne.
Yemos Xatune çêna Qemer Ağaê Usıvu, waa Fındıq Ağayia ke Seyid Rızay ra pia ame dardekerdene, waa deyia. Nıka devadevê hêştay serre dera. Ae ra, weşiya dae de çı amo sare, ae çı diyo, çı nêdiyo cıra perskeme. A ki marê Tunceli ra avê Dêrsımi sero qesey kena. her çi ra ravê zaf bena sa ke, jü isonê ma amo lewe, zerra xo ser tey zonê xo qeseykena. Dıma ki dest kena pıra, hên zerro wes ra qeseykena ke, tıvana jê ağwa çhemê Muzıri zalal sona. Hên qeseykena ke, saê ke bena bojiyê maro, ma bena tarıxê Dêrsımê khani ra dergaderg fetelnena. Qeseykerdena Yemos Xatune honde ke vazê, honde derga. Eke bınusnime, na perloda made ca nêmenano. Mordem ke dest b'erzo cı bınusno, dıasê kıtavi benê pırr. Ita de çıxaşi ke destebera ma amê, hondê vezeme. Na reportaj de kam ke çı qeseykeno, ma sıfte onto video, dıma ki jü ve jü gureto nuste. Beno ke taê cau de qalê zovina çi beno ra, tema reportaji vurina, hama vêneme ke derd u khulê ma yênê ra zon, tarıxê mao khan yeno qesey- kerdene.
Kılmek ra mao dest esto cı, nao tarıxê xo gıra gıra vezeme werte. Hora ca ve ca ke ğeleta ma (hetê namu uçb. ra) biyê ki, wendoğê ma qusır de nia mederê. Wastena ma awa ke, haê ke na mesela zonenê, rast kerê. Hên bo ke, raştiya ma bıvêjiyo werte.
A. Ekber Çiçek
H.Tornêcengi
Yemos Xatune: ...Ison sanıke qeseykeno, vano »ma vira nêşêro« ..Qeseykerime ke qesê veri ma vira nêşêrê. Ma, taê qeseykenê, vanê: »Nia biyo, hên biyo. Nia kerdo, hên kerdo« o pêro züro. Vatêne: »Qemer Ağay se kerdo... Besıke se kerdo...« o têde jüro.
A. Ekber Çiçek: Niajni tı koti biya, kêy ama dina?
- Ez ko de amo dina. Se ke Urıs amo cor Soa Thole, -hetê Khalu de Soa Thole esta- cor Urıs amo uza, cêr ki amo Erzınga. Ez o sıre de cayile bine. Ez biyae bine. Çê Temır Ağay. ...vatêne ›waka çê Temır Ağay‹. Na Suru ra çê Fındıq Ağay yi amey, qul ame, Suru amey şi ko. Şi ke ko, vake: »Urıs amo ha...« Hermeni u Zazay Urışi ver remay amey Dêrsım. Piyê mı hêşino pê. Nat-dot hêşinê pê. Mirê Çareku çê xo ano Ağdad. Na çi têde pırtık ve pırtık yeno mı viri. Mirê Çareku ke çê xo ard Ağdad yeno mı viri. Çı ke Urıs cêro Erzıngan ra ame. Ey tersunê urışi ver çê xo ard Ağdad. Qa Mustefa Begi; çê Heyder Begi ez pêrune rınd naskon. Piyê Aslı Xanıme, yanê na analığa mı Urışi ver amê Erzıngan. Piyê mı hêşiya pê, hona şi Erzıngan ra arde. Mirê Çareku çê xo ard Ağdad. Ma, qa Qonağê newi Şêniya Ağu de vêsnay ha..
- Kami vêsnay?
- Urışi vêsnay. Mirê Çareku çê ard Ağdad. Çêna Mirê Çareku hona piyê mı dera. Maa mı verê coy çêna Khêkhi Ağay biye. Eke çê ard Ağdad, moa mı... -niade o kıtav de yazmıskenê [nusnenê], vanê moa mı »doğum de merda«- az aha nia bine (lese ra qız bine), moa mı pêmenda, mıra têpia çênê biya, khalikê to ede şiyo Erzıngan. Hama piyê mı teyna nêşi? Demenu tey şi, Usıvu şi. Hama şila Usıvu zofe biye. Aşiri Qemer Ağay dıma şiyêne. Piyê mı hata Erzınga şi, cor Soa Thole ra (Urıs) çarna ra. Erzıngan ra ki Urıs çarna ra. Madalia kerde khalikê to vera. Madalia ke kerde vera, vake »çıko...«
- Niajni, aşiri pia bi, yoxsa...
- Aşiri pia bi. Begê Çareku vatêne:
»Eh xımalo Saleqero jü uzaro.
Niade cırê rısvet vêjiyo, çıtur qula de yeno sono!«
Pê laxkerdêne, zona? Urıs çarna ra ke, o şi; piyê mı yi amey. Amey. Êndi cor esketi[mığarey] guretê, ko gureto. Êndi Urıs yeno, (i) avoro benê berz. Eke Urıs êndi cêra şi, moa mı o sıre de »doğum« de merde. Merdena dae ra dıma, mı niada ke têdıma xêyle mordemi vêjaiy amey. Vêjiay ke Zazaê. Ma çaê Bêgi ve Mudur ağay ra tertelê Zazau sero jümini qırr nêkerd? Az[ez] pil biyu, nia yeno ra mı viri... (..ita fam nêbi H.T.).
S. Veroz: İyê ke amey Ağaê Khalu bi?
- Nê. Ağaê Suru bi. Tertelê Zazau sero jümin kıst. Gêl Xanıme vanê, na Gêl Xanıme ke...
S. Veroz: Na Zazay kamê? Tertelê Zazau çıtur bi?
- I ki Urışi ver amey. Hermeni ki Urışi ver amey.
- Ni Tertelê Zazau ser şi, ya ki ni dewlete de bi jü şi dapêro. Se kerd?
- Nêê nê. Se ke Urıs cêro ame, i ki vêjiay amey. Hama Hermeniu de dapêro. Pilê Hêrmeniu cıra vatêne: »Abê ser....kam barmar (hêrmenki qesê vana, fam nêbeno)« Vake:»ma kulçe dêne pıro, ma cerık kerdêne ha..« Hên Urışi cerık kerdêne, Urıs xıravın bi. Aa Hermeni vêjiay amey. Eke amey ez pile biune, mezela Vami de bime ha... Eke amey perskenê, vanê: »Qemer Ağa kotiyo? Qemer Ağaê Dêşimi?« I ki vanê: »Naniyo ita«. I amey uza, Hermeniyê ma. Dıma ki Zazay amey. Zazay.. Zazay zonê Zazun qeseykenê, ne teww! Pêrune Hermeniu ki qeseykerdêne. Êndi amey pêro Ağdad de reşti pê. Ağdad de ke reşti pê, piyê mı Ağdad de ca da Hermeniu. Zazay ki koti Mazgêrt, Zazay ki koti Xarpêt. Hên koti ve Ovu, suku. Têpia vake: »Qemer Ağay naskenê?« Vake: »Ya, metersê..« Urıs ke cêra ra, çêna Miri piyê mı arde. Yanê analığa mı, çêna Mirê Çareku piyê mı arde. Mirê Çareku ki ame çê xo berd.
- Yanê Çêna Mirê Çareku piyê tode zewejiya, ya?
- Çêna Mirê Çareku piyê mı arda. Mire ki ame çê xo Ağdad ra berd. Eke vatêne: »Şinata Qemer Ağay gureta«, çi kerdêne. Çêna Miri ki aşiru ra vatêne: »Qemer Ağa! Yê sımaê sıma çheko, yê Qemer Ağay ki cengo«. Aşiri amêne çê Qemer Ağay. Çê Uşen Ağayê Kortu amêne, çê Xırancıku amêne, çê Cunê Hesen Ağay amêne, kam nêamêne ke; Bextiyaru amêne, Usıv Ağaê Tolımi amêne. Bıraê xorê vaji.. Çê Gaxê Weli amêne. Corde Khalu ra çê Ismayil Ağaê Khalu amêne. Çê Fidan Xatune amêne. Sayzan Ağa, Saan Ağa, Fındıq Ağa i bıray bi. Fındıq Ağaê ma na pêrodayis sero....
- Fındıq Ağa bıraê tuyo pil bi, hênima?
- Hêya. Bıraê mıno pil bi. O ve Sey Rızay ra nêêşti dare?
Bıraê xorê vaji. Uza ra se kerd, çıtur kerd.. I Hermeniyê ma ki reşti pê, qesey kerd, uza vıneti. Des u jü Hermeniyê ma bi. I jü Ağdad de bi, jü ki Vankê Sey Rızay de bi. Sey Rıza ve Hermeniu na Vank de vi. Vankê Sey Rızay jê jiare bi. Tede Qırvon potêne, çi potêne rusnêne piyê mırê. »Teverrıko ma torê rusno« vatêne. Qa piyê mıra zof mıleti haskerdêne! Qa çıke şila xo biya! Her kes eve phoşta dey vêjiyêne werte...
- Çond çhekdarê xo bi?
- Oo hoo! Ma mıleto vıre ke... Demenu bi, Heyderu bi...
- Nêê nê, yê Qemer Ağay vanu. Çond mordemê xo bi, mesela.
- Yê piyê mı?
- Ya.
- Ma, aşire biya. Zovi kêşi de sal u sapı çinê bi, kuras çine bi, amêne her keşi alış-verişê xo Ağdad de kerdêne. Hên phoşta Qemer Ağay ra... Demenu kam cırê çiyê biyaro. Vatêne »şime sapık biyarime, şime kuras biyarime...« Niade jü amêne ke mal ardo, hemgên ardo, Demenu ron u pêndır ardêne, nêoz[nêzon] çık ardêne... Ardêne qonağ. Ardêne ontêne çê piyê mı. Kêşi tırki nêzonêne, kêşi qamçhur nêzonêne. Piyê mı her çi zonıto, zona? Zar-zon piyê mı zonêne. Amêne, fetêliyêne, vatêne »Qemer Ağaê Dêsımi« Ma çaê Mirê Çareku çêna xo dê cı? Ma honde niadêne, naê vırenu cıra mordemi kişiyêne, çi kerdêne. Xanıme vatêne: »Çiyê sıma do goligu, sıma nia kerdo, hên kerdo..« Her çêsıt mılet amêne, biyêne tever. Lazê jüy ke kişiyêne, jüy ke cênıke berdêne, amêne ita sawci. Amêne uza qonağ. Êndi cêni amêne, jüe vatêne: »Qemer Ağa laê ma raverde«, jüe ki vatêne: »Ma zora dayme cı..« Cêniyê ke zerr pa nênêne, remêne; amêne onciyêne Qonağ. Xanıme cırê wayir vêjiyêne. Verêcoy sali miye ra bi. Vırendene Çêna Miri, xısmekarê xo bi. ..Qemê.. Usê Sımi, Alo Bom, Memo Mosım, Alê Xıdi.. Bıraê xorê vaji, çê wediyê xo Sılo Qantozi.. sıfre qurmıskerdêne, cıl ontêne baxçe. Mıleti cılo şia ontêne ro xo, amêne çê piyê mı. Piyê mı vatêne: »Cılê xo uza rono, bêro cor oda.« Cıl nêne ro, amêne oda. Cıra perskerdêne, vatêne: »Çaê sıma cıl onto xo?« Vajime ke ewro lazê mı kişiyo, ewro cêniya mı az caverdune... Qemer Ağay ki, eke cênıke zerr nêne pa, tey kerdêne rast. Cırê kınc-mınci kerdêne, tey kerdêne rast. Eke tey nêkerdêne rast, rısvet dêne Qemer Ağay, mal dêne cı, gay dêne cı... Ya o mara kerd tever... Se kena, jêde rınd kerd? Zaf mal kot ra dest hama, na peyê coy se kerd, çıtu kerd fetelna çêna Ağayê Miri şiye. Çê piyê mı waste. Namê çêna Memli Ağayê Miri zona? ...Çê Satoli lazê Sey Rızay kıst. Bava kişiya. Verê coy lazê Sıleman Ağay Memed destê Bavay ra bi dırvetın. Eke beno dırvetın Mıstafaê Sılıji sono ser. Lazê Satoli Memed Ağa vano: »Mıstefa, astonê mı veze pêskıre ke mı de!« Astey cıra gınenê waro. Khalikê to toxtor [cere] biyo, zona. O astu cıra onceno. Astu dısmale ra gıredano, beno serê cıle ra fino dare. Hama çê Satoli ki çê Satoğliyê, i ki dustê çê Sey Rızay raê. Usıv Ağaê Torumi i pêro naskerdoğê. Hama Torum Dêsımi sero saybeno. Uza (astu) keno darde, rozê yeno Bava nisenoro cı sonê. Lazê Sey Rızay nisenoro cı sono Xozat. Hama Bava ki Bava beno, zona? Çınay rê sono Xozat? Sono ke "Pasayêna Kırmanc con, finu ra xo dest" zona? Sono uza Xozat. Uza ke taê çimi cêno, keno terkiyê mayine, nisenoro mayine yeno. Dota yeno, yeno Şine. Şine ki Qırğu tederê. Memed Ağa cêniya xora vano »Kheçê«, namê dae ki Huşna Xanıma. Huşna Xanıme i pêro amêne Qonağ. Cêniya Gulavi Ağay i ki pêro amêne qonağ.
Memed Ağa vano: »Huşna Xanıme! Ez qesê tora vanu, mevaze.« Vano: »Kheçê, nao Bava amo, şiyo fılan ca xevere cı mede, vên meke.« Vano: »Dı tenêy şêrê, waxto ke sodır Bavay lınga xo este ve mayine, panê.« Iyê ke şêrê, i ki Qırğunê.
Uza anê cırê (Bavay rê), nu-mu anê, cırê çi anê. Waxto ke mayine oncenê tever, Bava niseno ro cı, eke êndi bêro çê Ağdad. Beno tever, alçaği sanenê cı, mayine ro kenê war. Isu tey ro nêthorenê, veng finê ra xo! Qa çê Satoli ki fenay bi. Dustê çê Sey Rızay ra bi. Nanê pa, gıneno waro mordmek. Gıneno ke waro, Huşna Xanıme; Cêniya Memed Ağay vana: »Memed Ağa! Sultun Bavao destê to sero, hona ro tedero, pa mene hard de!« Vana: »Êndi to kısto!« puşiya xo kena ra erzena meyiti ser. Se kenê? Êndi veng kuno Avaşu, Bextiyaru... Çıko çık niyo? Vanê: »Lao Memed Ağay Bava kıst! Lazê Sey Rızay kişiya!« Sonê Sey Rızay ra vanê, vano: »Lao meyitê dey mêarê Ağdad «. Sey Rızao vano. Xezıke vatêne, Xezıke ki dine rawa, zona? Çê Satoli ra ki jü mısayivê Sey Rızay beno. O vano »Ez çıtur nêşêri mısayivê xo ser! Ez son..« Haniyo lawıke (şüare) veta ro cı, vanê: Cınaza Bavay Pirxatune de veta/Sey Rıza vano, raçarnê berê!.. Eke cınaza gırêdanê Pirxatune de benê, Sey Rıza yeno tever nia vano: »Bava to Bavaê mı niya. Tı ke Layê(lazê) mı biyêne, tı nêamêne Şine.« Sey Rızao hêrdısın vano. Hêrdısa xo amêne tha. Nurali bi. Sey Rıza verê coy çêna Diap Ağay ano. Sık kena ke, na cênıke jêde Besıke ra sık kena, zona? Besıke ki beslemiya xuya. Kofê xo gıredayiyo, berzo hên. Çêna Diyap Ağay sık kena, sona. Maa Bavayia, sona baxse ca de vındena. Besıke ra vano: »Kheçê cınaza arde?« Vana: »Arde.« Besıke baqıle bena, zona? Cınaza anê nanê ro. Qul yeno.. mılet yeno.. çi keno.. Meyit danê we, qesey kenê. Vano: »Tı sevana Besıke! Ez çı çêsıt hêfê na layê xo bijêri?« Sey Rıza Besıke ra vano. Vana ke: »Tı tornê Bavayia. Gıra gıra. Mı kêy ke soji bınê Viyaleke de nêro ser, bızonê ke ma hêfê Bavay gureto!« Besıka vana ha.. Vana: »Yawas yawas... Ma qesê Ozi bijême, hona..« "Oz" çê piyê mırê vanê, zona? Eke xınaminê xo sero yeno. Çêna Ağayê Miri ki bıraê mı arda. Se kerd, çıtur ke kerd, ae piyê mıra vati vi: »Ozo tı hurênda xode vınde, ez son hêfê layê xo cenu« Sey Rızay vato. Se kerd, çıtur kerd, fetelna... na çêneke ke bıraê mı arde, çê Ağaê Miri ki pey ra koti çê piyê mı, vat »Tı xınamiyê mawa! Tı dosto de rında! Bê ordım made, Sey Rıza lazê xo vera ma mekıso« Sey Rızay esker kerd top, hona esker nêamey vi naver, zona? Hona qırkerdayene çina. Kerd top, bınê Vialeke de soji este ser, Besıke. Mıleti rê nu pot ha..! Mıleti rê nu pot ke mevındê hêfê Bavay bijêrê. Se ke adır kerd qonağunê Memed Ağay ver; Memed Ağaê Satoli ver. Memed Ağa cêniya xora vano: »Kheçê, ma zoneme ke Sey Rıza ma dano we!« Vano: »Oldanê mı gırêde. Sapıkunê mı kılıt sero verde! Yeno gawar, sandıqunê mı sıkneno, ayv yeno. Az tornê Satoli ne«. Nıka çı mendo ke, Ağaên kotiya, aşirên koti!..
Roz se male sarebıriyêne!
- Niajni, to vake »na Hermeni u Zazay Urışi ver amey Ağdad« ma ine se kerd?
- Hona Hermeni uza rê, Zazay ki uza rê, pêro uza rê ha.. qa ez naskon. Yê ma des u jü Hermeniyê ma naniyê amê itarê. Ma naskenê.
Peydena Memed Ağa ke remeno, peyê coy ke se kerd esker ame. Êndi Demeno, qereqol ame Sağşêg. Sey Rızay hona hêfê Bavay nêgureto, hondae ke adır kerdo çêyi ver, ine (çê Memed Ağay) vozda. Se ke kerd, êndi esker ame. Usıvu qereqol ard Sağşêg. Demenu qayil nêbi.
- Usıvu çaê qereqol ard (Sağşêg), niajni?
- Qereqolê Sağşêge. Demenu qayil nêbi, vake: »Pilên kenê. Nêzu se kenê, çıtur kenê...« Qereqol ra pêro ki piyê mı ine naskenê. Bıraê Mı Memed Ağa ki Mazgêrt de waneno. Sono qereqol. Meraba! Meraba. Çıke i yenê qonağ, ma naskenê. Qereqol ki qonağ ra nêjdiyo.
(Qereqoli) Dı-rey hirê-rey Hermeni waşti mara, zona? Çê piyê mıra Hermeni waşti.
- Qereqol Hermeniu wazeno?
- Amey şuwayri dorme ro qonaği guret. Eke pêro eve şilaê. Verê coy na tıfongi çatmısê hurê kerdêne. Her ca de şila çatmıs kerdêne.
Şila jüye hetê qula de çatmıs kerdêne. Çêna Miri ki hona vınetaiya. Verva cı şi, goligi gureti. Hama, çê Uşên Ağaê Qurçıki i Xırancıku pêro jêvegê. Kaçağê. Pêro amê Ağdad. Sıro ke şüwari koti o ver, lazê Uşên Ağaê Qurçıki ine; Ali Rızay ine tıfongi kerdi xo dest, amey vêrdi ra şi oda. Mı dest da çêverê oda ro, va »bêrê tever, şüwariyu dormê ro sıma gureto« Guçıkê qonağiyo jü naza bi, jü ki haza bi. Qonağ hên gırs bi, zonena. Qereqol ra Mudır ama, reqi vet sımıt. Nêoz se kerd... Çêna Miri vake ke: »Qemer Ağa!« vake, »Ayvo, to nu noro nine rê, meymanunê xo rehetsız meke!«. Çêna Miri piyê mıra vake. Vake: »Meke, reqi cı mede.« Mend peyê coy, -hasa hasa: »Ez namusız bine« Mudır piyê mıra vano. O piyê mı naskeno. Vano: »Hermeniu bıde mı bonu Mazgêrd, thowa cıra nêvan.« Piyê mı cıra vake: »Rose, rehetiya xode niade!« Ooo! Fındıq Ağa verdano! Na sıfri rê qesey kon... Vake: »Qewê mı da to, hên bıke ke pırnıkunê tora nêari!« Fındıq Ağay vake: »Çıtur ke ama, hên ki so!« Seke sono,.... verê coy hukmat mara tersêne. Seke yüzbaşi bi tever, pêrune şila xo guret, bi rast. Nıka hukmat nêterseno.. Verê coy tersêne.
Qereqol ard uzaa. Qereqol ke ard uza, ard Sağşêg. Bıraê mı gereke mudırê Vacuğe biyêne. Sıfte sono qereqol, »meraba? meraba!« Vano: »Memed Ağa, ma qesê tora va!« Bıraê mıra Mudır vano. Vano »vaze«. Verê coy na postê kuzu bi, vano »Marê dı-rê postê kuzu bırusne!« Bıraê mı ki vano ke: »Mudır!« vano: »Mudır Beg qusır de niamede, xısmekari şiyê vora, besenêkerdo pêbijêrê.« Mudır vano »Thowa nêbeno« Hêştê ke qedeneno, têpia oncia bıraê mı sono. Çı ke uza waneno, sono lewê ine. Eke çêver de sılam dano cı, mudır sılam nêceno. Bıraê mıra vano »tı jürekera!« To vake »Postê kuzu anu, çaê to nêardi!« Eke hên vano, bıraê mı vên[veng] nêkeno. Sono Sağşê ke, qonağê Fındıq Ağay ki cêr berzo, leê Hermeniunê ma dero, zonena? Qonağê çê piyê mı ki berdo cor berz sano cı. O waxt ki Fındıq Ağa zewejiaye bi. (Vêyvıke) Kortu ra ardi vi, maa xo ki Alıze biye. Bıraê mı Memed Ağa cêro yenê qonağê Fındıq Ağay. Hermeniyê ma yenê, qul yeno dormê oda Fındıq Ağay. Cıra vatêne »Sılo Qız« cıra vatêne: »Sılê Buri« nêoz çık... Kêmane nanê ro, oda de cınenê. Mılet lewe de reseno pê. Cor Qonağo seren de Dedey tederê, sama sonê, kay kenê. Teww! Qe qonağ tholo! Serê mereku de nia tikmıs biyêne, erê vatêne »Tüyu burê, gozu burê« Mılet sılxet bi, no nêkutêne ma.
Fındıq Ağa vano: »To şiya qereqol, qesê xeverê! Memed.« Fındıq Ağa bıraê xora vano. Memed vano: »Hêya ez şüne, thowa çine bi. Az şüne, sılam da mudıri, ey sılam nêguret, vake: "tı zurekera"« Memed urzeno ra sono. Fındıq Ağa urzeno ra, eke şêro. Sono ke şêro, lazê «Şêrki« vanê, lazê »Xarbari« vanê, Hermeniyê ma cêrenê vero, vanê: »Heyran Fındıq Ağa tı sona koti? Ayvo, mudıri hên vato, vato! Sebiyo« vato »zurekera«. »Nêê, nêbeno hên!« vato Fındıq Ağay. Vato: »Na mudıri zof lıngi kerdê ra derg, zof forao!«. Verê coy şila bi. Sodır ke beno Fındıq Ağa çhekunê xo girêdano sono. Cêniya xo vana, »lao Fındıq Ağay açarnê, meverdê şêro qereqol«. Vanê, »Ma va şêro Xatun!« Xarbar vano. »Se keno ke! Fındıq Ağa sono uza qereqol de qewê weno yeno!« Axıri lazê Şêrki i tey sonê hama nêsonê dayra. I Hermeniyê ma tey nêsonê dayra. Qa Hermeni ki eve tharva hukmati bi. (Fındıq Ağa) Sono zere. Nata ke sono, mudır urzeno ra. Fındıq Ağa eve çhek kuno zere, mudır vano: »Fındıq Ağa to ama zere, marê meraba ki nêkerde!« Vano: »Ez to mudır saymıs nêkon, tı baqqalciya ama thıka. ..Tı baqqalciya...« Ae de qereqol vano: »Ma ...(fam nêbi) nêwazeme«. Se keno, Demenu hêşinê pê ke, na mesela nia biya hên biya. Niadanê ke Dêsımi ra nia vato. Anê de verê çhemi de şir pozenê. Pırd vêsnenê. Eke êndi qereqol, ne bêro naver, ne ki şêro bover. Demenu qereqol navera hêsır gureto haa! Çê Civê Kheji ine haa! Ez naskon, haniyê nıka ki biyê Xınamiyê çê Uşên Ağay. Se kenê? Şir pozenê, çi kenê. Qereqol yeno, navera şêrkeno, nu cı nêreseno, thowa cı nêreseno! Bover ki esker tedero. Vanê: »Qemer Ağa no çıko, çıvao?« Vano: »Demenu amê vato: Pırd vêsno! Esker bovera cêriyo!« Verê coy pırd çinê bi, nia hondkê pırd nayvi oğwe ser, honde ke amêne şiyêne. O pırd ki vêsa, êndi qereqol alange de mend... Piyê mı vêndano cı, vano: »Moskız!« Xısmekarê xorê vano. Vano: »Lao nu pozê, cıkerê berê Qereqol«. Yemeg pozenê kenê cı, cırê mali kenê qepeme, cırê çi kenê... Hên çewres roze piyê mı qereqol keno weyiye. Vano: »Qereqoli weyiye kerê lao! Ita lewê made qereqoli qırkerê çêvêsaênê! Ez wayirê domonu, ez wayirê aşirune, piyê mı herêdino!«
- No kamci qereqol bi niajni?
- Qereqol Sağşêg de bi, cêrê Ağdadi bi.
- Tek qereqol bi uza?
- Nêê nê, dewe dorme dera.
- Oğwe ra bover zovi qereqol çinêbi hênima?
- Nêê nê, qereqol koti! Ma kêşi qereqol nêwastêne! Asax bi. Xarpêti ra cor vatêne, »êndi qereqol çino«. Vatêne, »Dêrsım«. O qereqolê Mazgêrdi ki piyê mı da vındar- nayene. »Xarpêti ra cor qereqol asaxo« vatêne. Xarpêti ra cor qereqol nêwastêne. Jü na hetê Mazgêrti de, jü ki na hetê çê Sey Rızay bi koti bi, name şiyo mı vira, uza da vındar- nayene, zovi caê qereqol nêverdêne bımano. »Qereqol nêero wertê Dêr- sımi« vatêne. Hermeni ki reqişiyêne ke, nêne phoşt ra berdêne. Hermeni fenay bi. Çolıki vırastêne, sapıki vırastêne, kuraşi vırastêne, dolavi vırastêne, Kurıgi biyêne arê eve khoçıku kaykerdêne. Saz u dowul tede bi...
- Hermeni hên sılxet bi lewê sımade?
- Des-vişt bi. Hermeni zof ame. Xaçê Hermeniu hao Ağdad dero. Perê xo zof bi.
- Ni tertele de amey?
- I na tertele ra ver amey. Peyê coy ke çê Qemer Ağay qırkerdi, piyê mı honde çi dano Ismail Hakkı Begi, o ki mudıro. O vano »Qemer Ağa, tora rıza kon!« vano »Ma goçê eskerê me, hao asmeo ke to ma kena weyiye. Ma êndi tora raji me, eke to marê phoşten kena, hukmati rê ardım kena, ma bover ke«. Zona? Demenu ra nêthorenê şêrê! Qereqol tever nêbeno. Piyê mı ra vano »ma bover ke«. Piyê mı ki weşêneno Palo, weşêneno Kemer, weşêneno Pilvank ke mılet bêro, ma qereqoli bover kerime. Çıke Demenu nêverdanê haa! Nanê pa kısenê haa! Khuresu ki kerdêne, Demenu ki kerdêne. Qemer Ağa çıko qereqol weyiye kero, bıkısê haa! Weşeneno Sıleman Ağaê bıraê xo, yanê Piyê mı. Sıleman Ağa yeno, morevaê çê Sıleman Ağay yenê. Goligu oncenê tever nisenê ro cı, piyê mı fındıq Ağay ra vano ke »Fındıq to made bê!« Vano »bao honde aşire todera. Çaê ez tode bêrine?« Qa ae ra Fındıq Ağa kerd mehkum, thowaê Fındıq Ağay çine bi! Heya, verê coy vano »Bao, ez bêri se keri! Qereqol bover ke, honde mılet todero!« Waxto ke Sıleman Ağaê dedê mı vêjino kuno ra ver, piyê mı ki dıme ra sono. Waxto ke kunê mazra, jü wertê bırri ra urzeno ra tek nano pa. Veng keno tever, vano: »Lao mıde moe nae!« Ismail Hakkı Begi rê vano. Ismail Hakkı Beg u za kıseno. Cınaza kerde cı. Se kerd, êndi esker hona ard uza. Hona çê piyê mı qırnêkerdo, hona piyê mı nêsınıto. Esker ame naver, qeleviya cı. Qeleviya her ca. Çıke arebe çino, eve goligu sonê. Esker qeleviya ve Ağdad. Mara pêro ki ca vurno, sonê ke şêrê kou, şêrê esketu kuyê.
- Vanu ke na esker çaê qarsê Qemer ağay beno ke? Zeke qemer Ağa cırê phoşt vêjiyo!
- Ma, Fındıq Ağay hao berdo Ismail Hakkı Beg kısto! Hên vajino ke Qemer Ağay duvara kerda. Vato, »Fındıqê lazê Qemer Ağay berdo kısto!«. Cınaze Ismail Hakkı Begi berde Mazgêrd. Piyê mı ine esker kerd bover, va şêro. Peydena ki ine vake, »nuo (nao: Qemer Ağa) ma nêwazeno. Ni derebegi yê ma nêwazenê.. « vake. Hazeto ke cırê nu ardo, çi ardo! Kerdo weyiye! Êndi hukmat ver viştra xo, esker ama, elçi ama.
O sıre de na Besa Murtê Kheji cızık de biye, Qemer pil bi. Tı rusna ve esketê Areyij (lazê xorê vana), az ve piyê xora ki qonağo bıne de bime. Piyê mı vake, »Yemose salıx dê, belka ma benê qırkenê a her kêşi bızono. Bê ma barkeme, çi keme. Koti çı no ro, bızono« Sandıqê çêna Miri, çêna Heyder Begi bi çê piyê mıde bi, zona? Pêro demıro şia. Kelpetıne erzenê cı qılaynenê ra. Sıro ke ma ameyme, mı niada ke -piyê mı tesmıl nêbiyêne?- sandalya guretê mereke sero ronişteyme, êndi son vurino. Welê Hesê Khali o dustê Sawşê, dustê qonaği de dest fişt vılê bıze ke vırarde biyaro qonağ. Piyê mı vake, »nêê nê, mali berê ko. Mali ana kami rê?« Ma niada ke tıfong Deste de erjiya. Vake »teq!« Mı niada ke veng fiştra xo, vake: »Şiro meyman şiro!« Hona Usıvu taê nêşivi ko. Vake »çıko?« Vake: »Ero Hesenê Ap-Ali Hesê Gızi kişt!« Piyê mı vênda, vake »Ero Uso! Uso şüane! Mırê ostor tever once!« Ostor ont tever, piyê mı şi teslim bi. Şi tıfong berd hukmati verde na ro. O son aê xove xo jümini qırkerd vi, zona? "Ma êndi az çıtur tıfong bıerji!« vake. Ae de teşlim nêbi. Sey Rızay ve piyê to u khalikê tora pia qesey kerd. Şi verê çhemê Şêvzu.
- O sene qese bi, niajni? Ey nia tenê derg qeseybıke! Ağleri amey pêser filan, o çı bi?
- ..Ağleri amey pêser. Hona ke esker nêame, Sey Rızay weşêna piyê mırê, vake: »Ozi ra vazê, bêro verê çhemi. Piyê mı sono verê çhemi (çhemê Muzıri), Zazay tey benê; yê Eleziji. Hermeniyê ma tey sonê, Kımsku (Kımsorcıku?)tey sonê. Sey Rıza dota yeno verê çhemi. Oğwa usariya yêna. Sonê cao ke piyê mı cıra vatêne: »Xızırê çê Hesê Sılıji« Çengelo ke o qarşi de. Oğwe yena, Sey Rıza besenêkeno bêro naver! Ne ki piyê mı şikino şêro bover. Dota Halboriye ra yênê. Sey Rıza hirê rey lınga xo nano oğwe. Vano »Awıke serdına, cı nêkun..« ke »ez tıfong nêerzon hukmati haa..« A no Sey Rızay nia kerd. Peyê coy o şi erjiya dare. »Awıke serdına, ez hukmati de tê nêkun!« Hirê rey nia lınga xo nano pa (ağwe ra) urzneno ra, vano: »Ez awıke nêkun Ozo!« (Piyê mı) Vano: »Tı ke tornê Bavayia oğwıke nêkuna, ma ez kun oğwıke!« Piyê mı vano: »Ez ki son teşlim bonu. Son naskerdoğu çi vênon, domonunê xo berat kon.. nia kon, çi kon... «Êndi şi ha.. Şi qomendari. Piyê mı mayine onceno yeno tha, a na Şêxanko ke vanê, verê coy esker onciay vi uza. Golig u meqara pêêro kırışiya kou. Êndi çalıko ke sana ko, êndi eskero ke ame şi kou... Êndi pêro vêsan bi, qırr bi, gêste merdi, êndi pêro piyê to fişti ra xo ver. Êndi qul fişt ra xo ver, şi Demenu. Demenu tıfong est haa! Demenu tıfong est, mıleto ke ko ra qırkerd, eskero ke ko ra qırkerd honde beno haa! Na lazê Seykhali ine kıst ha. Haniyo vezenê ro cı, vanê: »...hem qeydu vano, hem pano qewğa bıkero ..!« Nafa uza çalıki gureti. O jü ame şi ha.. namê dey çık bi? Sıro ke ame şi, qırvani berdi vıreniye. Nao ke bi dırvetın merd ha..çık bi namê xo?
S. Veroz: Ataturk? Mıstefa Kemal rê vana?
- Ataturk ha! Ya, Ataturk ame, ma qırvani berdi vıreniye.. Çê Cemal Ağay yi. (Ataturki?)Vake: »Az Haq nine ke sıma qırvanu anê vırêniya mı! Hem ma qırr kenê, hem ki qırvanu anê vırêniya ma!« Vake: »Qırvanu haq rê bıkerê!« Êndi pêroyine; Memed Ağay, Xalê to ğezev u thuz bi. No waneno. No zar-zonê ma zoneno, bergiyê xo esto, vano: »Ma ve tuya (to ra) kewrayme! Ma ve tuya mordemime! Ma ve tuya nêoz çıki me!« Peyê coy çê khalıkê to xapıti berdi qırr kerdi. Ma vake nia beno, çıko!
Êndi xevera xo kenê jü; Fındıq Ağa, Sey Rıza, Saan.. Zona; Saan, lazê Usıv Ağaê Pelgi bi, Sayzan Ağa ki lazê Ismayil Ağaê Khalu bi, Fındıq Ağa ki lazê Qemer Ağayo. Sey Rıza inu finora xo, vano: »Lao, piyê to şiyo biyo arqadasê Ataturki« -Ataturk (verê coy) Qemer Ağay ra vano ke: »Bê ez ve tora arqadas bime Qemer Ağa!« Ataturk vano ha.. Qemer Ağa coka şi teşlim bi. Ma vake, hên keno çıko! Qemer Ağay va: »Ez son isala ke Fındıqi xelesnon!«-
...I şi ko. I şi ko, Sey Rıza uza vındeno, niadano ke durumê xo durum niyo. Eskeri gureto. Se keno? Kahalikê to weşêna Fındıq Ağay, vake: »Ez bine mordemê Ataturki, bê teslim be.« Lazê Usıv Ağayê Torımi kısênê, Saani. Sayzan Ağa ki o het ro, hetê Khalu ser teslim beno, Sey Rıza teyna maneno. Vano: »Kheçê Besıki, ewro nun çino, ez vêsana« Vano: »Ez son Erzınga..« Hetê Demenu ra ha.. Besıke ra vano. Besıke vana: »Ma, tı tornê Bavayia. Ma tı vêsana, sona Erzıngan qereqol to cêno!« Sey Rıza vano: »Ez dısmale danu xora, qereqol mı nasnêkeno.« Sey Rıza vano ha.. Sey Rıza tornê Bavayo, baqıl beno. Baqılo hama hêfê lazê xo ki nêguret, hên oğwe berd. Sey Rıza nia dısmale dano xora, hetê Demenu ro sono Erzıngan. Hêrdısıno beliyo. Oxro ke (hukmati) rew resmê dey gureto. Qereqol yeno vıreniye, vano: »Dıdonê mı dezeno« tırki vano. Qereqol viarneno ra. Kuno qereqolo bin, niadano ke qereqol vera yeno vıreniye. Vano: »Emca tı kata sona?« Vano: »Ez son Erzıngan dıdonê xo oncon.« Cıra sık kenê, resım de şêrkenê ke Sey Rızao. Anê Sey Rızay cênê pê. Anê Sey Rızay, Fındıq Ağay, Usê Seydi, Xalê to benê ede Xarpêt de çhoremine erzenê dare. Hirê-çor rey şirit vışino, raa çhorine lınge dano sandale ro, vano: »Eşeg oğlu eşeg, ez ve xo xo finu dare... şirit vışiyo, to vera mı erzena dare!« Ae de Fındıq Ağa sandala guvıne erzeno, o ki wek beno.
Hêrmeniunê ma qesey kerd, vake: »Sıro ke kerdi top ardi, mêyitê dine vêsna Xarpêt de..« Hên qaz sana pıro vêsnay meyitê dine. Piyê mı êndi uza tede (hepıs de?) mend.
O sıre de ine uza Sey Rızay de qesey kerd. Sey Rızay ke o sıre de bıvatêne: »Ewro oğwıke serdıne niya, ma ameyme tha camat..« hukmat cêrêne ra. Ma êndi hukmati zona ke Qemer Ağa nao teşlim biyo, Xıdê Alê Isme ra vake: »Tı ki bê tesmıl be!« Hesen Ağaê Çuxure ra vake: »Tı ki bê!« Hesen Ağaê Çuxure ki dustê Qemer Ağay ra bi. Pilê Alu bi. O ki berd; i ki berdi Mazgêrd de qırkerdi. Piyê mı i ki na Xarpêt de... Kam ke bi êxbarciyê ma bi, zonena? Namê ma çênu dahi day i vetene. Namê ma; vêyvunê çê Ismayilê Qemer Ağay dayi vetene. Namê cuamerdu dayi vetene. Vake: »Memed Ağa! To mektev wendo, nine surgın keme. Nine ki qırr keme.. naê ke peyde mendê.« Hermeniyê ma, çiyê ma, dewızê ma kerdi top kerdi bonê Kheçê Sey. O sıre de az zıme de bine. Kerdi cı, Qoçoğliyo fitıke dano pıro, yeno nat sono dot qonağ de, haa! »Derebegi!« vano, »Tı çıtur qemişya na çê xo, to nia kerd!« Piyê mırê vano, zona? Sungi, sıngır kerdi. Ae de çê piyê mı berdi ke qırkerê. Cıra vanê »Xanıme« Xanıme ki waa mına pila. Sıro ke çê piyê mı girêday çi kerdi, hona qırr nêkerdi vi; cınaza arde [viyarnê ra] berde, nia dest verver de gureto nia sanino ra.
S. Veroz: Kamji?
- Destê Ataturki ha.. sanino ra. Cınaza ververê bonunê zımi ro arde berde. Cılê mınê qedifey, -orğanê mı dosegê mı qedifey bi-, berdêne o pul ra fiştêne ra, top estêne bover, ine.
- Niajni, çê sımade çond teni qırkerdi? Koti qırr kerdi?
- Wıy da- wıy dayê! Hora mara pêro qırr kerdi! Çê Ismayil Ağay, çê Sıleman Ağay pêro. Jü na dı bırazaê mı xeleşiay. Hama hirê çor teney xeleşiay. Amey vi çê Memedê Mursay uza cêr, zona? Eke ravêrê hetê Sılızu. Hetê Sılızu rê sonê; na Mamekiye ro, haa.. A uza çê Memed Ağay yenê vıreniye, vanê: »Haq adırê sıma we medaro! Sıma çaê na pesewe sonê Sılızu!« Amê ke bêrê çê Mıstefay, uzara ki şêrê ko. Vanê: »Tha vınderê! Tı mordemê mawa! Sıma Pilê maê! Haq ardo hurê ke sıma xeleşiyê! Qırvanu keme, goni keme sımara!« Sonê, uza kenê bon. Pesewe dormero cı cênê, Ismayilu hirê çor tenu kisenê.
- Lazê xo vano: Sıma çond teney bi? Koti bi, kami bi?
- Jü na bırazaê mıno pil Memed Ağa beno. Jü ki lazê Sıleman Ağay; Hesen Ağa beno. A jü ki lazê Ismayil Ağay ni hire-çor teney sonê. Memedê Mursay hêşino pê, kemere dano sarê xoro.. Çê Memed Ağayê Mursay Sımaylu nê. Peyê coy se kerd, çıtur kerd... na tornê Qemer Ağay vano: »Ma doman bime. Ma dayme arê caê kerdime bon ke berê qırkerê.« Xanıma waa mı ki esker nano pa, zırçena vana ›wıy! bıraê mı kışti!‹ Sungi kenê, Dundıle de o çengel ro erzenê. Televey fetelinê, vanê »hata ma hêfê çêna Qemer Ağay nêcêrime, tesmıl nêbeme!« Na lazê Bava Caferi i coka kuti ra rae. Şi, feteliay sekerd a Çengel ro Xanıma waa mı diye.
S. Veroz: Ma iyê bini koti kışti?
- Iyê bini ki na Mamekiye de, çhemê Dewreşi de kişti, pêro eşti oğwe. Na cêniyê Şêxanki mırê qeseykenê, vanê: »Her xanımê heneni oğwe vetêne estêne tever ke, vatêne »veyvê çê Qemer Ağayi yê« eke pêro zern u şêmi pa bi, kêmeri miye ra bi..«. Bıraê xorê vajine. Dina biye, hên amê, hên şiye! Ma sekerime?
- Peki, piyê to Qemer Ağa se bi?
- Piyê mı na peyê coy merd. ..na Bolu de merd. Ita Bolu de dard we. Na Ataturki madalêy kerdi vera, haa!
S. Veroz: To vake »az ke vêyvıke bine, şine zıme, mı bojiyê lazê bıraê xo di.« To o bojiyê lazê bıraê xo koti di?
- Sıro ke qul qırkerd, Sılê Şêmi ame şi. Mı va: »Xalo Sılema se kerd?« Vake: »Se kerd!« Vake: »Tharva Xanıme!.. Lêl kot. Lêlê soniyo, az şune tever, zıme. Bervonune, çinune, son tever, pê mı cênê. Qoçoğli vano ›Qemer Ağa'nın qızi hane?‹ Mıleti temey kerdo, vato çêna Qemer Ağay tha ra. Mı niada ke dı teney verê qurçi de sarê xo danê we, nanê ro. Sarê xo danê we, nanê ro. Lêl koto, peyê xo sereniya mıno. Mı va belka domanê Xalê to Memed Ağayi yê. Az şiune. Az şune mı xo est ser ke, sungi kerdo pede, a na boji dırvetınê. Eke jü ki miyane ra dırvetıno. Mı va: »Alibeg! Mıstefa!« Namê i domanunê Memed Ağay dard we. Vake: »Ma nime, ma nime!« Ma, mı va »sıma kotiyaê bıraê m'?« Vake: »Ma u dere rayime.« Eke ke na derê Heyderu ra domanê Hemê Heyderıji yê. Oxro ke ef amo, êndi mıleti qırr mekerê, zona? Na Xıdê ma herêdiya, bi boji ro eşti tever, vake: »Hêya, hên biya tha ke, dorme ro ma bijêrê!« Domunu ra perskerd, va »kata sonê?« Va: »Ma some na dere« Se ke şi koti vılê Gulizare, uza dota şüwari benê pıro, domanu erzenê pêyê xo cênê sonê. Cıra qesê nêvanê, çıke êndi ef amey vi. Êndi efkerdaene amey vi ke quli qırr mekerê, haa!
- Usıvu leto jêder koti qırkerdi?
- Hora pêro verê na çhemi de qırkerdi. Na Mamekiye de, uza ›Gomê Dewreşi‹ vanê, têde uza qırkerdi. Cêrê Harçigi de. Çê Süli Ağay, çê Hesen Ağayê Çuxure ki ardi Mazgêrd de qırkerdi. Bıraê xorê vajine... Çê Satoli, çêê ....çê weki... namê dey mı vira şi, ha! O ki pil bi, ha. Na tornê Qemer Ağay uza xeleşiyê... Qereboliunê. Qereboliu ki uza qırkerdi. Çê Usıv Ağayê Torımi ki haê o het de qırkerdi. Çê Satoli, sarê Merxu ki Merxo de qırkerdi.
- Torım kotiyo?
- Torım, haniyo dotê Xozatiyo. Çê Lılê Hesen Ağay, çê Gulavi Ağay Halboriye de qırkerdi. Gulavi Ağay ra ›Gulo Qılç‹ vatêne, ita de tenê qılç bi. Fena bi. Gulavi, Fındıq Ağay kıst. Çı ke inu da pêro.
- Çınay sero? Qewğa çı biye?
- Qewğa... Jü şiyêne xorê feteliyêne, jü şiyêne xorê mal tırtêne ardêne, ›xıst‹ nêne pa inu kistêne. Ninu ki vatêne ›hêf cême, ha!‹ Ağau ki qewul nêkerdêne, ke belka jü fetelino nu ano, jü fetelino xorê bızê ano. Çaê sıma bıze sero berd (Gulavi) Halboriye de kıst? Sıma çaê berd Bextiyarız kıst? Hên ha!
Ravêra hermeti şiyêne bır ra feteliyêne. Kês pêskarê hermete nêbiyêne. Ağme bi ke kês hermete rê qesê vazo! Verê coy hên bi. Asax bi. Hermete ra kês qesê nêvatêne. Cêniya Gulavi Ağay mali dıma amê ke, xısmu Gulavi Ağa kısto, mal ki ardo... Cêniya dey amê, khalıkê to mal-gay day cı, cırê nu guret de, cırê çi guret de, rusnê. Verê coy cêni amêne cemat kerdêne ke, teww! Ma nıka hêniyo? Ma nıka cêniyu hora vêrenê? Kam ma naskeno?
-Hermeniyu ra amey lewê ma. Ma nıka haniyê mezelê Hermeniu lewê ma derê. Xaçê Hêrmeniu Ağdadê Sey Rızay de bi. Reyê a serre fetêliay, vake: Khalıkê ma vato »Xaçê ma Ağdadê Qemer Ağay dero« hên çhond rey amey pere vet berd!...
- Niajni, na tertelê Zazu de to çı di? Ma na Zazu ke sare dard we, Dêrsım cırê yardım kerd, ya ki cıra dür vıneti?
- Ma çaê cırê yardım nêkerd! Xêrê Dêrsım bi Zazay dest xeleşiay. Ma se kerd? Niade! Na Dêrsım pêêro ›Goza Goni‹ ra pi vanê, ha! Dêrsım pêêro Zazu sero say beno. Verê coy Goza Goni.. Fındıq Ağa mevaze, felek vaze, ha!
...Usıvu xapıti. Weki day cı, vake ›Memed Ağa bıwane!‹ Piyê mı tha nêbi. Fındıq Ağa ki êşti vi dare. Qoçoğli vake: »Sıma surgın keme. Pêrune isonê xo arêde biya, sıma surgın keme.« Vake: »Naê peyênu qırkeme!« Hermeniunê ma vake: »Heyran, o va vazo! Çê Qemer Ağay surgın nêkenê!..« Hermeni baqıl bi. A, i berdi, çê piyê mı na verê çhemi de qırkerdi u na dewıj-mewıji xeleşiay ha!.
- Ma, taê vanê »vêsnê!« O sene thowa bi?
- Taê ki vêsnê. Qaz verdo ser vêsnê, ha.
- Mavênê Hermeni u Kırmancu jümini rê rınd bi?
- Ma na Hermeni pêro berdi qa.. Weku ha... (Tırku) fişt hurê. Vatêne »Kêwrayêna xo nêkenê, nia kenê, hên kenê..« raşt niyo. Uza ine Pir guret, Rayver guret. Kêwrayen kerdêne. Vêyve kerdêne. Pir Rayverê xo bi. Ma Hermeniyê vıreni çıtur bi, nêzonêne. Hama Hermeniyê ke amey vi wertê ma, -kokımê xo nê- şiyêne Pir ardêne, Rayver ardêne, kewrayen kerdêne domanunê xorê, çi kerdêne.. Ine vatêne: »Ma Hermeni me hama mara zovina çêşıt Hermeni ki estê, mara jêde xıravıni ki estê«
- Niajni, ez wazon çiyêna perskeri. Na Sey Rıza ve Fındıq Ağay ra çaê verva Qereqoli vıneti? Qereqoli thowa xıraviye kerdêne, çıko!
- Ma qereqoli xıravêni kerdêne. Ine ki itiraz kerdêne, qereqol nêwastêne. Qemer Ağay ki vake: »Lao, qereqol ardo thowa nêbeno!« Sey Rızay ki vake: »Qereqol mêarê wertê ma.« Bavay nêwastêne.
- Tı çıtur xeleşiya?
- Jü az ve Qemer Ağay ra xeleşiayme. Az çê piyê Heseni de bine. Zewejiaye bine, dı-hirê pizey domu mıra bi. Az jêde pilune.
- Sıma çıtur xeleşiay?
- Sılızu de heto sere de qereqol bi. (Çawus?)... cêro vêjia ame lewê Memed Ağay, vake »metersê!« -oxro ke ey xevere gureta ke, êndi mıleti qırr nêkenê- Vake: »Memed Ağa hêdiyu waa xora con. Ez ve dae ra way u bıray me. Ez ae berat konu. Vanê »Qemer Ağa'nın qızi« tha esta. Memed Ağay ki vake: »Esta, esta.« Guretu, lazê şiay zernê-mernê berdi werdi. Oxro ke, êndi emır amo; qırkerdayene çina. Ez amune Sılızu. Marê hemgêni, çi kerdi cı ke... Çê Tosuni de mêsê çê piyê mı bi. Balığê xo bi. Mı şine dıti, mı cırê usar rusnay.
- Niajni, Ap Hese çıtur xeleşiya?
- Seke cınaza (Ataturki) arde berde, ma bime tever. Eke Ataturko. Esker yeno sono, esker yeno sono. Esker yeno, esker yeno, eke o bover-mover ê tepey guretê. Viarna ra. Mı niada ke na destê xo nia sanino ra... ververê cınaza de. Ae ra bi dırvetın, haa! Ali Ağay u Uşên Ağay nişti sandıqu ver, seke kerdi u vırade, Fındıq Ağay vake: »Ero ni sandıqê bosê, sıma inu kata benê?« Vake: »Beme Demenu!« Vake: »Lao raçarnê?« Fındıq Ağay vake: »Raçarnê biyarê!« Na honde çiyo ke; ğezna ke biye, zerni, şêmi, mırcani têde -ma ke hona surgın nêkerdime-, kırişti berdi. Vake: »Ni Ağayê, ni Begê! Hona ke rewo thowa meverdime!« Her raye çiyê guretene berdêne, hemı ki pê ma huyiyêne.
Az nêwes kotune, na Qemer mı cızık cı nêdêne. Xuye kerdêne. Cêniyunê Zazu cızık dêne Qemeri, Kurigunê ma cızık dêne Qemeri. Na Qemer lazê mıno pil bi, tenê aqılê xo çinemıs kerdo. Nıka hona tha ra ust ra şi, ha..!
Çê piyê mıde; çê Qemer Ağay de dowulu hêştê cınıtêne. Mıleti ra rozê hata su hirıs çewres male amêne. Temıri ke mal ardêne kemera Gulere bare, uza bêriyê xo çor bi, phonc bi. Mal hên zaf bi ke, dênera gorti berdêne cor. Roz des male sarebırnêne. Kêvavi potêne, sojqarmeşi potêne, çi potêne. Qonağ her roz nia guriyêne.
Mıstefaê Sılıji niştêne mayina sure, terki estêne peyê xo. Quli gerre cı kerd, hukmati berd, vake: »No cerreo, toxtoro. No, mıleti uza (Dêsım de) xelesneno, eke benê dırvetıni o xelesneno. Gere ke isê dey bivêniyo«
Reyê ez biyu nêwese. Piyê mı nişt ro cı şi Mılu ke ey (Mıstefaê Sılıji) biyaro. Vake: »Mıstefaê Sılıji amo, şiyo« Peyniye de di, ard qonağ. Ey Kurigu ra vake: »Ağwe bıgirênê, sımer cı kerê« Kurigu nat-dot, dormê mıde çarsefi gureti, ez kerdu oğwa germe. Şi feteliya ame, reyê dest na çarê mıra. Dest na çarê mıra ke araq esto çarê mı. Ey piyê mıra vake: »Seyê Piyê xo!« -ey hên qeseykerdêne- »Çêna comerdiya!« Piyê mı vake: »Mıstê Hesê Sılıji!« vake. »Gılê pırnıka çêna mı goni bo, to sızu ra kon!« »Nêê nê, servê piyê to bo ke wesa!« vake. Mıstefaê Sılıji toxtoro de fena bi.
- Niajni, o waxt mahkeme, hepıs çiyo henen bi? Jü ke dênepêro, qewğa kerdêne, kami ardêne hurê?
- Ma Xıdır Ağay ardêne hurê, Hesen Ağaê Çuxure ardêne hurê. Sey Rızay ardêne hurê. Hên bi, haa! Camat kerdêne. Mılet pêro qonağu de restêne pê, hata desta sodır qesey kerdêne. Lazê Miri amêne, Çê Sawsên Begi amêne, çê Heyder Begi amêne, çê Reşit Begi amêne. Qa pêro amêne camat kerdêne, ha.
- Camat çıtur biyêne niajni?
- Camat de kamci ke neq bi vatêne. Kamci ke heqli bi, heqli bi vatêne. Hên kerdêne. Tenê rısfet werte de feteliyêne ki, tayine rısfet werdêne, tayine ki nêwerdêne. Çêna Miri vake: »Ağa! Marê rısfet mınasıv niyo, domanê ma estê!« Hama Qemer Ağay ke zorkerdêne, cêni dêne mêrde. Qul (Cêni) amêne uza, vatêne: »Ma cı mede!«
Mêyitê ke merdêne, ez şiyêne ser. Piyê mı mıra zaf haskerdêne, kam ke bımerdêne, az kerdêne cı. (mezele, ya ki cematê mezele?) Piyê mı weşiya xode pêro tapu ard mı ser. Pêro; Sogayige de, Pax de, Mılu de...
- 38 de çond çêyê sıma bi?
- Teww! Vist çê bi, hirıs çê bi! Mılet zof tede bi. Deste mara nêjdiye biye, Sasım nêjdi bi, Kirıg nêjdi bi, dormê Ağdadi pırr bi. Kês nêthorêne qarsê malê Ağay bê, kês nêthorêne qesê Usıvu ra vazê. Owo! Ma ağme bi ke kês çiyê vazo! Vatêne "şila" xo esta, ha. Çê Qemer Ağay de çi çinêbi ke! Mıleti cırê kelepur ardêne, tıfong tey zof bi. Dey vadeşi bi, nia darde kerdêne. Ayneli ki nia darde kerdêne...
Camat jêder Sılızu de kerdêne, Pilvank de kerdêne. Xızırê çê Hesê Sılıji sero sondi werdêne, hên camat kerdêne. Jü ki amêne Pilvank. Amêne Mılu, dıma ki onciyêne Qonağ. Êndi jü astır ontêne xo, jü sapık ontêne xo, amêne axure de niştêne ro ke »hêfê ma bijêrê« ha. Vatêne: »I Xızırê sımarê qeseykon...«
- I çewres u dı laz u bırazay çıtur qırkerdi?
- Çê Usıv Ağay çê piyê mınê. Azo tede. Sılê Qıji lazê xode az kerdune cı. Na Sımaylu ra jü maylım bi, çêneke sero xove-xo jümini qırkerd, zona? Mayine onte tever, Memed Ağay vake: »Bê şime ser« Mı va: »Lao ez nêson uza!« Ez nêşiyêne meyitê her kêşi, zona? Ma şime ser. Sero şüari vatêne: »Cord laşêrê koê seri amo bağê to berdo/Qoçoğli corde fitıke dano pıro yeno, tı kata sona?/Az son dormê qonağunê Ağdadi/Ma uwo ke to ver kamciyo?/ Ambarciyê çê dino..« Hên vezenê ro cı. Hora sayirê xo ki tede biyo.
- Ni Lawıki kami vetene ro ser?
- Taê na Sılê Qıji vatêne. Piyê xo Sılê Gurri vatêne. Sılê Gurri, Welê Gurri, Sılo Qız; ni hirêmêna sayir bi. Heso Qayd sayir bi. Dıma ki na tornê Hesê Qaydi (Serdaro) na banti kerdi pırr. Zılfi banti kerdê pırr. Oli adırê piyê Zılfi rê!
Qolu ra qolê Xıdır Ağay pêt bi. Kam ke kişiyêne, vatêne kami kişto? Vatêne: »Qolê Xıdê Alê Isme kişto!« Qolê Xıdır Ağay ke ame, mılet thıkêne, haa!
Na Hemed Ağay çêna Hesen Begê Çareku arde. Jüe ki çê Hesen Ağaê Vamu arde. Çêna Uşên Begê Çareku ki piyê mı arde. Çınayrê day? Êndi Mireyê, zona? Çê Memê Ilaşi dawa kerde, ine ki çênê xo day aşiru ke sola pê hêf mecêrê, ha! Peyê coy ki Fındıq Ağa şi çê Memê Ilaşi qırkerdi!
Hêfê Miri gureto ha! Eke dawa weşêni kerda, vato: »Na weşiya mına! Nêy bıfeteliyê, bıkısê!« Fındıq Ağay peyê coy fetelna.
A çêna jüyê ki dê lazê Xıdê Alê Isme. Lazê Xıdê Alê Isme zof zu-mu nêzonêne! Şiyê hêf gureto, Ağa biyo, ha!...
Xıdê Alê Isme Vano: »Hên vajime..« -ey hên qeseykerdêne- I ki surgın kerdi. »..Hên vajime, na qumandan mara sa vano?« Xıdê Alê Ismeo vano.
Ma qa Xıdê Alê Isme lewê made bi. Nu zof Heyderu de çinê bi! Na Memed Ağay cırê noni barkerdêne, ursnêne[rusnêne], çi ursnêne. »Hên vajime.. sa vano?« »Xıdır Ağa so qomandari de qesey bıke! Qumandari vato va bêro, ma ki tora vato bêrê!« (Qemer Ağa vano) Verê coy salvari quli ra bi. Salvari pıra bi, şulanderê xo nia gulıkın bi. Sono lewê qumandari: »Meraba!« »Meraba!« Qumandar vano: »Xıdır Ağa!« Vano: »Ya!« Vano: »Qemer Ağa hao tesmıl bi! Hesen Ağa ame tesmıl bi. Nêzu kam tesmıl bi! Tı çaê nêama?«
Xıdê Alê Isme vano: » Hên vajime, vaze:(-berfekari ra vano) Ez zonê to nêzonon. -hên vajime- Verg yeno ke mali bıtıro; sono ke bıze bijêro, huy kenê, verg bıze verdano ra, gıneno ro ko. Ma, ma vat ›to Hukmata!‹ hevê nu dana ma, aylığ dana ma! Ma, to ma huy kerdime, ma ki vozda kou!« Qumandar huyino, vano: »Peki, peki Xıdır Ağa, thowa nêbiyo, so!« I qeşi sero Xıdê Alê Isme (mahkeme) de berat keno.
- Hetê sefkanêni ra Xıdır Ağa çıtur biyo?
- Wey wey weyy! ...Çinebiaye bi! Ey qol fetelnene. Tıfong estêne hukmati. Mal tırtêne (huyina), qul tersêne cıra, êndi »Xıdır Ağa!« vatêne.
Saan Ağay, Xıdır Ağay, Sey Rızay ine tıfong estêne. Fındıq Ağay piyê mıra vatêne: »Tı ke bena mordemê Ataturki, ez ki bon mordemê koy, haa!«
Peyê coy qul bi gerreçi, çi kerd. Piyê mı şi uza, (qumandari?) vake: »Ez u to pia arqadaş me.. Fındıq Ağay biya tesmıl ke, thowaê to çino!« Fındıq Ağa ki şi êndi kot wertê aşire, çheki tesmılê mılaymınu(?) kerdi. Mılaymınu vake, »Fındıq Ağa dür vınderime!« Gos nêda, vake: »Hêya, mı cırê çheki kerdê top ursnê (rusnê)! Hên qebedar bi, ha!
- Usıvu ra kês lewê Fındıq Ağay de biyo?
- Ma çaê nêbi. Usıvu ra pêro ki Fındıq Ağay de şiyêne. Çê Hesê Usıvi, çê Sılê Zeri bi.. Sefkanê xo bi, haa! I pêro ververê Fındıq Ağay de şiyêne. Fındıq Ağa ki qumandar bi. Ey vatêne: »Lao! Hata venga tıfongê mı nêkuno, sıma meerzê!« Ey est Halboriye ser, est Meqes ser, est ve Gafati ser. Teww!.. Gafati dawuli day pıro ke, dorme ro Gafati guret, zona? Ağleri pêro şi; Hesen Ağaê Çuxure ine cırê hetê hukmati ra aylığ vêjiya, ke »kami ke Gafat guret, aylığ cırê vêjino« Gafat xoriyo, zona. Peyê coy Usıfu şi, Heyderu şi, Alu şi, Demenu şi... A uza Uso Zeng bi dırvetın. [...]
Axıriya xo esta.
Mira vane Wuşene Bore Bineni
Qeseykerdoğ: Wuşene Bore Bineni
Arekerdoğ: Hüseyin çakmak
Tariğ: 01-08-1996
Ca: Kemerobel
Arşiv: Vakqfe Dersime Ğulanda
Kaynak: Munzur (Dersim Etnografya Dergisi –Ankara 16, yil 2003/4 sayfa 44-52,)
Mira vane Wuşene Bore Bineni. Ez nika şeştu phonc serderune. Ez aşira Demenura, péra Kirtu’ra u ne. Werezaye Sile Sur’ne. Mua mike mide niweseviya, ğale mi Silo Sur yeno kistene. Ma Demenu çhor périme; Simailu, Kirtu, Mistiku, Mamedu. Ez otuzsekizde ses-hot serdevine. Ma Boro Bine de heşt çeyvime. Boro sere de hiresey çe ret bi. Eskerke ama ma sare Demenu şime kotme dere Laçi. Dere cer ra ve cor pirvi. Her keş gore ho sanayve ci, jüye dewe male ho dimeravime. Dima Avasu, Kalu, sare Iksori’ki ameyve dere Laçi. Cümard soder şiyene tufong estene, warasu ra amane çe. Gegane esker biyene berz amane dorme deri. O wağt perro kotenera zimu, velg birnene ardene qelevnene de goru. Çike kéş mal besenikerdene teverkero. Davadeve asme hal nia şi. Esker kotene dere, sefkanu esker tene derera fiştene düri, yi uncia amene. Ivis’e Sey Kali’ke gina ci perüne tifong teğelna. Ivis hete Pétere ser Pirğatune’de gina ci. Esker top ardvi pule Pirğatune ser, wuzara naneve mara. Ivis kasre vejinore ser sone vere topi ke top bijero, esker vineno, cor ra nanepa, çimde ginena ci bine gulede vejina. Dima esker top ard bovere ma, sere koye Sosinon, ver çarnare lone. A roze top nayve lonera, Warasura tope kote lone, tede deshire mordemi amey kistene. Lone de eke çinevi hiresey mordem bi. Werte merdu de ape mi Qemere Hesen ki bi. O wağt pile Demenu Civlayir ağa, Hesene Gewere juki apa mi Qemere Hesen vi. Lona ke ma teyvime, Hesene Gewere ki teyvi. Sefkanonra teyna o ğeleşa. Esker kotve dorme lone. Hesene Gewera, çevere lonede kotvi peye kemere, boyna nanene esker ra, niverdene lonekuye. Hesene Gewere di-hire rey lonera veji, esker tene peyser pisqit, eve kel puğir ra çevere lonera kot zerre, veyna ape mi Qemeri da va, Qemer, mevinde fisege mi qediye. Apa mi Qemeri teneke fisegi kerdve çüalo şia, berd çeverde, peye kemerede lewede nayve ro. Hesene Gewere reyna galmeve eskeri kerd, tene lonera bira hira, uncia peyser ama. Zerre lonede jivatiye. Jivatiya ma hardu asme lone kena. Endie lielo qlind kotwi. Hesene Gewere ke uncia ame, ape mi Qemer’ra vake Qemer naraye ğeleşiya ma çine. Esker zof zor keno. Sekon nikon dorme lonera dür nikuna, mezalve ma nidano. Mevinde, lonera teverve. Hesen Gewere haqve ho fiştra herme ho, çena ho neyere herme hoser, tufonge ho kerdve ho dest, o ver, ma dimera bime tever. Pesewa kotmera pie dime some. Pesewa, kes tawa nivineno, şime aşe bime. Ma Hesene Gewere kerd vind. Daase cüamerd amey restwe pé, lay kerd péser, ağiri cin u domoni aşera nay ro ard raste, hore şime hete çemi. Piye mi made niyo. Ma jumini kerd vind. Ez liye mua huyo liye ape ho Qemer’derune. Eke venge çemi ame, ma domonon vake ma tiesanime. Qav, tua made çino. Mua mi vake ta vindere. Nivo esker dorme çemdewo. Ez son eve fosa sare ho uwe an. Şiye, mara awsena, eke vuroşiya çemi biye, esker çem sero ağir makna né ro. Mua mi niame. Ma, ez we di bira u ne hora vira amika mide mendime. Desta sodiri ma hove lona ka cira vejayme, eve aye guret uncia cerayme dere laçi. Çike ma zovina raye nivete. Ameyme vere lone, lone berza, besenikéme cikume. Mara, ezune, ape mi Qemero, laze deyo, wua de mina. Bira soder, esker ma dime. Corde ver kerdra ci, kemeru ginderkene. Ma ho rind kerd we bine aşira ke kemer ma megine. Laze ape mi, di-hire serdewi, berweno, hard u asme nano jüminra vano ez tésanon ne. Ape mi henke cira bézar bi, verva kemeru erzeno ke, kemer purogine va bimiro. Niada ke niveno, ape véynda mi da vake bie, mija ho lopa mide bike, ez neydine, sola venge ho bivirno. Mi zor dave ho, tene çilike ame deste ape mi, kerde feké lazeki. Lazek desinde tü kerde, vake na uwe ğiravina. Mend, eke şiye dina gurete, esker kemer vindarna, ma ho nave ro, hete çem ser şime. Çem sero Hesene Gewere ame liye ma. Ameke dirvetine, béçik cira çine. Kote werte eskeri. Esker bumba esta, béçik cira biye, çena ho ki esta, tey niya. Ape mira vake Qemer ma kume na lone. Na laze mi ve ciniya miki sima de bére, sima ki şere na lona ke bovere mara ayekuye. Honde ke ro mıde vi, ez esker sima ser nian. Ez ke merdune o wağt esker hona sima ceno. Tağime ceki dayve ma, ape mi ve jü mordemeke binra, cira vatene Ale Cemi, ma guretime, şime kotme lona ke Hesene Gewere vake kotime aye. Jü ape mi ve Ale Cemi’ra cüamerdiye, aye biniyeke lonedere, pero cinon u domeniye, pero pia daase mordemime. Lonake Hesene Gewere kot ci, werte aşeyreviye. Eke çineviye desponc-vişt metre berzeviye. Taye rewt kerd péser hen kot ci. En senik şeşt mordem Hesene Gewere de şi kot lone. Hona şiye dina nigureta, esker kotve vere lona ke Hesene Gewere teyro vere aye. Rewt hona çever verdere, mara awsena. Di-hire Kirmanc eskerde vi. Veynda vake bére teslimve, esker simara tawa nivano. Kes niama tever. Teneke mend esker di-hire bumbey eştve lone, hama ara ci nikot, çike çevere lone yanvi. Liel kot. Seweke tene şiye, Ale Cemi ape mira vake Qemer bie ma na lonera tevervime şime. Eke bi soder esker na lonu perune ceno. Lona ka me tederime, sere a lonede heve qulva biye, Ale Cemi a qulvaro veja ser, ma pero qulvara ontime, berdime peye lone. Ciniya Hesene Gewere made niame. Laze ho guret lonede mende. Wake ez mêrde ho ca niverdan. O ke sevi ez ki tey hên bon. Ape mi tağime ceki leve de caverday, terkitme şime. Ciniya Heme Wele Khal vatene, a cinike tene arde genim kerde kose çita ho girede ver sanine ra. Ma péro vesanime. Hot-heşt rojiyo kéş tuawa niverdo. Her ju tene ardi kerd deste ma, ma zu fişt ta. Uştime ra kotimera raye some, some hete Gafati. Pesewa. Ale Cemi lazo hermi serewo, ma vero, maki dımarayme. Some hama çutir some, paynamere meyitu hen some. Her ca cendego. Şime, kaso Luk vane, kotme wuza. Tariyo, tawa niawsono. Qe mi vira nisono, yekte jü çika vake wui anne. Yeğroke Ale Cem’i paynero eskeri eskero cikeno. Ma nizona ke sevi, kile ma sero kerde we. Esker nat dotra kerdra ma ser. Ma ho aşero gindire ceri kerd. Ale Cemi wuza laze ho herme ho sera est. Ma ke tene ca şime, lazek ma dima veynda vake Alem ça mi caverdana, Alem ça mi caverdane. Di-hire reyike hen veynda, Ale Cemi ape mira vake, Qemer, laze mi werte eskerde mendo, ez uncia peyser son laze ho con, qe mi bikise. Ez laze ho caniverdan. Horake hina ci niginiyo, dest finra ci cen an. Ma ra bıria ra şi, laze ho guret ard. Ma uncia reştme pie, hore Pétere guret şime. Ezne, wua mina, laze ape mino, ape mino, Ale Cem ve laze huyo ciniyere, çor teney çe Heme Wele Khal’ravi. Hona taye domone bin ki bi. Tenena cake şime ma, wua mi, ez ju ki di çeneke de bin, iki serrume midewi, qelfe kerd vind. Ma çoremena domoni peyde mendime, ho sanave bine kemeri, raye tever nikeme. Tene ke vêrd ra ciniya Ale Cemi vejiye ame, pers kerd vake ape to yi kotiye. Mi vake nizonon, ma jumini kerd vind. Mira vake, na çeney ta vinde, bie ez ve tora pia şime, ape to yine bivinime, uncia peyser yeme na çenu ceme some. Kotera mi ver, a ver ez dima ğéle raye şime, çem de vejayime. Endie biyo ra soder. Aye ho wuza kerd vind ez teyna mendune. Mi tene uwe çarnera feke ho, niadake dara suredare birna, hona nevde az do. Şune vejunere suredare ser, mi az ho sero ard péser, tij estve gile kou. Mi niadake ape mı cor ra feke çem ro yeno. Mi aze suredare lewna, ape mi ez düne. Vake nero çeney kuye. Mi va hal mezal nia, ciniya Ale Cemi çeney peyde caverday. Çeneyeke peyde mendi jüye çena a cinikeviye, yane çena Ale Cemi, jüye wua miviye, jüyeki çena Heme Wele Khaliviye. Ape mi taye kalik bavike cinike vat ez guretune şime. Ma reyna çenu re ğevere nigurete, merdi, mendi, esker tey berdi nizonon. Şime Gafat. Şimeke Heme Wele Khali ki wuzaro, pero pia new mordemi; ez, ape mi, laze ho, Ale Cem ve laz u ciniya hora, Heme Wele Khalve laz u ciniya hora, ameyme pieser. Ma va geste qirr bime. Heme Wele Khali wa tuawa liye mide çino, jü tene rono khano, solino, niverino. Hama a bover ra kemerde ju biza de Kirmanciye menda, lenga cokaro esker tey niverda. Eke bese bikeri aye biyarine simaresnine, sima ğeleşine, zovina sima gestera qirr benne. Şi, géle caro, hama mara awseno, kemerra bize ğéle fetelne, ağiri pi gurete arde. Arde sarebirne, tavuke gon verde gurete kerde werte adiri teneke kelğas biye, hen biesol ma nezalaymede ci werde. Gon ma gurtime, Heme Wele Khal’ra qeyir, pero pia bolmis bime. Heme Wele Khali, bize veta, ğağ kerda, girene, mara hona kes ra ho niame. Nareyek ey uwe gureta jü ve jü verdanora ma ser ma anora ho.Amey me ra hoke biyo sewe lete. Her jü heve gost dave ma, vake jede mevere, gineno sima. Mend soder, ape mi Heme Wele Khali’ra wa, ala reye so diare dere Laçi, Hesene Gewere yi seviye, gurete, yaki hone esker dormedero. Heme Wele Khali şi, vejiya ame vake, gurete berde. Dere isizo, Demenune ke mende haye ame meyitu dane we. Ma ki uştime ra şime dere Laçi. Şimeke iyeke ğeleşiye ame, piye mi ki teyro, hetera merdune ho kene saye, heterak niadana ala kame ho ğeleşiyo. Davadeve çewres mordem ameyme péser. Qesey kerd vake Hesene Gewere ke pi cene, pero qelfi jüminra giredane finera raye. Werte de Kalu ki este. Rayver Seyid ağay vatene, pile Kalu vi, o rayera kuno. Esker uza sare dey cira keno. Hesene Gewere niadano ke bine gulera sare birnene, rayver can erzeno, cerenora esker vano o mal niyo, qulo, qul bine gulera nie peye vilira sare birino. Esker sare cirakeno, tey cene. Qelfe bene Oziz Avdel, bene liye alaye. Rayera Hesene Gewere ciniya hora vano eke besekena lazek bize, ho yande. Nika ki şime liye alayiye, verva çimune mi tore şesat kene mire çetu yeno. A dijdia ho erzena werte birri. Niajnia mina ke pi teslime eskerd kerda, aye gesey kerd, vaka qelfe ma Oziz Avdeldevi, qelfe Hesene Gewere ki ard. Eke ard, qelfe bene Oziz Avdel, morene ke ciniya Hesene Gewere tey çina. Hesene Gewere nare ostor, werte alayitera fetelna. Di hire rey cira pers kerd va Hesene Gewere to na hond esker sekerdene. Hesene Gewere vake sekerd, qirr kerd. Hesene Gewere qelfera birnene ra bene, ave ğağu cira kene tij verra vindarnene, dimera ki sarekene.
Vesaniye keşde tawa çine. Murte Aslan watene, ape Memed Aydin’vi, eyke kot dardivi we nizonon, reye di reyi şi ard vet ardi, ciniye potene eyki lokme ve lokme kerdene ma dest. Qe pers meke, Laç de koke Demenu no Kalu ard. Eve hazarura mordem kişiye. Di hire rojra dime ma iyeke peyde mendime, jüminra birayme ra şime her jü hore caye kot ve lone. Çike esker hone eve wesu feteliyene. Esker çiğaşke Laçra vejayvi, hona dorme Oziz Avdeldevi. Eke biyene sonde, cüamerd lonon ra vejiyene şiyene dorme dewu, eke fersa diyene kotene zerre dewu hore miletra non wuastene, ardene ma lonon de werdene. Eskerke corde cera de ama şi, kotke hekin bi fiştenera ci. Caye hekin nimend. Ma şiyene, sare hekiniyo ke vêso, kerdene are ardene, ya ridenera kerdene qawute werdene, ya ki jüye bijeruku werdene. Pede pede hete dewe ser şime. Dür ra niadake bon péro vésne. Analiğa mi, misayiva piye mi, hore qirt (sare hekiniyo ke véso) kerdo are, di hire milişi kote ver cira gureto. Ame piye mira vake, piye mi, jü mordome ko de bin jüki analiğa mi, uşt ra şike qirt peyser bijere. Giniye de bene esker serra, esker nano ninere, piye mi wuza mireno. Ez teyna liye ape ho Qemer’ de mendune. Iye ape mi ki hora hire laj ve ciniyera ğeleşayvi. Ğevera merdena piye mi ke ame, ape mi ho sas kerd, seveta piye mi bi bom. Vinetene, yekte zirçene, vatene Silema, Silema ho bisevekne, qersun amey ginay to. Ağir dimera tene bi rind. Ğéle ko ve ko fetelayme, peniye de ape damis nivi, teseliya ho kote, ez ve hire domone u ciniya hora guret, şime liye Ğide Meme Kek, vake apo ez endi damis nivon, domonon con son teslim bon. Ğide Meme Kek vake Qemer domenu bere liye qeroqole Siluzu de caverde, race bie. Ape mi vake, mike domon caverday racerana mi çika. Ez çitur damis dan. Ğide Meme Kek vake eke heniyo, serva mi vake, birarzaye ho ta liye made caverde, domononne ho bize su teslimve. Ape mi ez caverdune, domone ho guret şi teslim bi, ove domnonra surgine Çorum’i kerd, ezki şune liye ape huye bini. Ciniya na ape mi Pilvankra çena Meme Seyd viye. Şivi çe piye ho, pi berdvi teslime hukmati kerdvi, aki surgune Sarimbeg kerdvi. Ape mi Qemer ke sono surgin, keno saye niajniva mi vineno ceno liye ho.
Ape mi ez guretune berdune liye laze ape ho. Iye deyki hire domone huvi. Cini çinevi. Esker ke teno oncia ameyme dewa ho Boro Bine, kotime page. O wağt milişi bi, şiyene feteliyene, eke caye adir, dü tawa diyene, ğevere dene esker ardena. Yeğroke milişi ma dime, esker ardo kerdo dorme ma, ğevera ma çina. Peniye de ginayme puro, ma dere ro tik ramayne, şime esket, eskete Kemere Sur vane. Kamci dewreş ke véyndene Haq, vatene qilavuze Ğiziri na eskettero. Make ramayme, hermete peyde mende. Aya zoneneke ma some eskete Kemere Sur’ i. Esker piye aye gureto, viştara ho ver ane ma ser. Ma hot heşt mordem me, ez liye ape hoderune. Ma ke kotme esket, cer u cor niadake esker rézeno. Ma péro ri ser eskette merédayme ra. Ape mi cüamerdura vake tufongune ho pirkere, linge de vindere. Hora ke esker çeverde kot zerre, sola ma hora ave di-hire tenu bikişime, yi hora ma qirkene. Esker corde ame esket ser nat dot niade ma nidime, esket sero nişt ro, linge ho ki esketro verday ro. Cerok eskero bin ame, ame çevere esketi ey ki ma nidime. Qilavuze Ğizir’i perda onte çimune eskeri ver ma ğeleşayme. Esker peyser onciyene, ma ki dima niadame. Esker şi kot feke dere Giniye, dewuze ma Memed Aydin ve eskerra juminde vejine. Memed rameno, esker verdano ci, ha ta ha haza, bese nikerd pie bicere, dest ğeléşa. Werte esker ra milise veyn da vake ero to ke kama to nade mua ma şiya ğeleşiye. Memed cav da vake heya hora heniyo, mi nade mua sima ğeleşüne. Davançe de Memed bi, davanço de kolvi. Memed davanço huyo kol ont, di hire rey peqna, terkit ama liye ma.
Ma birr ve birr feteliyene, dewura non kerdene are. Eve na hal ameyme peye Ğuloğ’i. Vuza vake şime bovera deste Kuresu’ra non biarime. Davadeve çevres mordem kotra raye şi. Mi ho nave ro, dijdia yine dimara amune feke çemi. Wuağtoke yine kince ho vetke uwekuye, amune liye dine. Ape mi heréda verdave mi dime, vake ez ney erzon uwe. No ça liye domononde nivinito, ma dima amo. Milet vaja pira vake amo amo, tawa niveno, tey beme dota ya tey ame, yaki liye rayveru de caverdame. Iye tuki di domoniye. To ancağ qayite dineve. Kotme uwe vişayme bover şime Pirku. Mare no nave ru, ma none ho werd. Narayeke non, qatiğ çi ard, kerd we çüalu, teli gireday, endi some. Ape mi Jüye Heyderij ra vake, seveta mi, na lazek bere Tetğel’de teslime çe rayvere ma bava Qeraman ke. Ez berdune diareTetğel, mira vake çe bava Qereman hao. Ez teyna şüne çe bavayi. O wuağt esker çe kamde ke sare Demenu dozkerdene, o çe vésnene, sare çeyi ki surgin kerdene. Na rira çe bavay ki tersene. Ez hire asm ağure de dardune we. Ez qe tever niviyene. Dima rayvere ma çe Silemane Qersun’i amey ez berdune çe ho. Vake laze tolive mao. Ma non sola jümin werda. Naraye ki ciranon ğérve çe rayvere ma nikerd. Vatene gére keme. Esker béro ney bikiso, sima ki surginkero. Naye sero çe rayvere ma risvet dave muğtari ez berdune Mazgerd’ de ho sero qeyd kerdune, nifisa mi vete, ez hot serde sanonne ci. Naye dimera kéş veng nivet. Ez tam des ser çe rayvera ma Silemane Qersun de mendune. Des serra tepia ef veja, ape mi Qemer ğerwra peyser yeno, ğevere ceneko ez çe rayverderune taye milet kerd top ama çe rayver vake birarzaye mi mide. Ine vake nie o laze mao, ma ho ser qeyd kerdo, ez ci nidune. Uşt ra şi, werte ra di-hire asmi vierd ra, ape mi Qemer ve hire mordem u ra uncia vejay amey. Ape mi vake mi bırarzaye hore çeneke wusta, nisa no ro. Birarzaye mi bide, bon zeveznon. Çe rayveri vake, nie, maki besekeme lazek zevezneme. Ciran ki kot verte vake rayver laze sariyo. Haq rajivo, çiğaşke to ho sero geyd kerdo, seye mordemek cide. Ğéle camat u mislet dima ez düne ape mi. Ma şime Pilvank, çike hukmat honia niverdene ma şime dewe. Ez Pilvak de zevejine. Vistewre mi mire qesey kerd, Silizo. Vake esker vervine, şime Laç, kot me dere ke jü cınike kişiya, laze ho, davadeve di ser devi, jüyo de kezik, lewedero. Hore qum de kay keno, teneke kay keno, sono meyite mua ho ser tene cizik lino, uncia kay keno. Reyna lino ceronara qum kay keno. Ma vinetme tey niadame. Yüzbaşi vake, qarçe ci meve, o hove ho mireno. Tene seker dave esker vake bere lewede rone. Qese hona fekte vi, onbaşi ğil bi, sungi werte berkune lazekte kerd pede. Seke sunki kotve werte bérkune lazeki, cijila lezek hard u asmé lone kerd. Onbaşi sungi fişt hawa, lazek ki gilrawo, hen est çem. Onbaşi qame dim gam eşt, vake wuy zerre mi, wuza desinde merd.
Çor seri Pilvank te mendime, dima ke dew bi serveşt, 1950 de şime dewa ho. şimeke ne boniye, ne hégaye. Tawa nimendo, her çi vésno. Payiz vi, soder tij estene, eke bi sonde siliye mezal ma nidene, hata soder ma sero vorene, bon çinevi, esket ki mara dürvi, eve na hal ağiri ma bon kerd taman, sare ho kerd bin. Çor domone mi bi, di lazek di ki çeneki. Domen ênde pilvi. Şime ware. Lazek ve çenekere, juki lazede ape mi, warere yene dewe. Rayera bene tésani, heniye esket vane, sone a heni ser. Laze mi wuza bumba vinene, bumba otuzsekizra menda, nizonene çika. Pi kaykene, lazek seke dano kemerero peqene, hiremena bi dirvetin, dima ki merdi. Lazeko bin ki şiving ro şi merd. Peyde jü çeneke mende. Usaro, ware derimi, çe pire ma ki liye made waredere. Laze pire ma vake payiz sima bon Kemere Bimbarek. Ma niaz u qirvane ho guret şime. A sewe wuza kotme ra, eke cerayme ra laze pire ma pers kerd, vake kam hewn diyo. Mi vake pirem mi hewn nidiyo. Hermeta mi vake mi diyo. Laze pir pers kerd vake sene hewno. Hermeta mi vake, hewnde şüne Tulik. Tulik de jü cinike esta cira vane ana Mircane, eve ho Kuresiza, mira pers kerd vake to çira tola. Mi va ma ez sekeri, keş tawa mi nida. Mira vake ekeniyo ala mide bé. Dima şüne, guko de soye ard kerd vira mi.
Dima na laze minoke nika esto, o bi. A çenekek zevejiye. Bone ho vere Dundile’de vi. Çene ciraviye, di serenevi ye. Payizvi, hona nevde kotvi ra, çenade huya bine biye. Siliye vora, hard beno nerm, kemere corde qirmis bena yena ginena bon sero, çena mi ve di tornonne mira ki hen şi.
Çi pers kena, hal wuağte ma niavi. Ma dew kerd şen, bağ u bağçey nay ve ro. Peniyede 1996 de dew uncia kerd tol. 1938 de çiğaş ke yavaniyevi ye, milet mert vi. Nika milet biyo ğiza. Demenu ve Alu ra, Demenu ve Wusvira, çiğaşke jüminre dismenen kerdvi, otuzsekizde piye nona dine ğeleşayme. Tayine milişen kerdene, aye binon ki ma ğelesnene.
Qeseykerdoğ: Wuşene Bore Bineni
Arekerdoğ: Hüseyin çakmak
Tariğ: 01-08-1996
Ca: Kemerobel
Arşiv: Vakqfe Dersime Ğulanda
'38 KIRIMI VE
CİVARİK
IV. Bölüm
Dersim '38 bütünü içinde Civarik küçük bir köy, Civarik
kırımına geçmeden köyün önemli iki ağasından sözetmekten
yarar var.
Süleyman Ağa
1900 yılında Civarik Ağası Meme Ale, Maskan Aşiret Rei-
si Sile Ruşti, ondört seçme adamları ile Dere Hewru'de çığ al-
tında kalır.
Babası Meme Ale'nın ölümünden sonra, Süleyman Civarik
ağası olur. Süleyman Ağa, Harıklı Şıh Mamedan'lı bir kızla ev-
lenir. Bu evlilikten çocukları; Ali, Memık, Bertal, Ağce, Sağe,
Fate dünyaya gelir. Süleyman Ağa'nın hanımı ölür. Balık'lı
Melem'lerin kızı ile evlenir. Çocukları olmaz.
Süleyman Ağa, ikinci hanımından ayrılınca Karsananlı dul
bir hanımla evlenir. Bu hanımın Rus harbinde öldü bilinen ko-
cası, bir yıl sonra çıka gelir.
Süleyman Ağa aşırı kuralcı, inanç sahibi. Karısının "iki ni-
kahlı" olduğuna inanır. Bunu kendine yedirmez, adamlarını alır
karısının ilk kocasının evine gider;
-"Ailen dahil herkes seni ölü bildi. Bu nedenle ben karınla
nikah kıydım. Sen yaşadığına göre ben iki nikahlı sayılırım.
Evine-ocağına geldim. Sen nikahını bana bağışla"der.
Aşiretine danışan adam, yüklü bir para karşılığı nikahından
vazgeçer. Ağa rahatlar geri döner.
Süleyman Ağa'nın ilk işi kardeşi Bertal ve oğlu Bartal'ı
okutmak olur. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra da yeni yazı
için Rüştiye mektebine gönderir. Okuyanlara "Efendi" denme-
sini sağlar.
Süleyman Ağa 1915-17 Rus saldırısında Sevdin cephesine
150-200 milisle yüzbaşı olarak katılır.
Süleyman Ağa "yol erkan" adamı.. Aşiretini güçlü aşiretler
içinde yüceltir. Kimseye ezdirmez. Bir gün Balık'a gider. Mu-
sandan geçerken, Durse Ale Areyiz' in Çe Esku'nun harmanın-
dan ölçekle pay aldığını görür. Atından iner, ölçeğe bir tekme
vurur. Buğdayı yere döker;
-Siz Arelleri yiyip bitirdiniz. Bunları da bana bırakın (Ero
sima, Ereyîzu wene qednene, nunuçî mire verdî!) diye çıkışır.
Adam çeker gider. Bir daha da kimse gelip haraç almaz. Süley-
man Ağa döneminde "hiç kimsenin burnunun kanatılmadığı"
söylenir. Birlik dönemi olmuş. Arelli'ler bir kaç kez, Süleyman
Ağa'yı vurmaya çalışmışsa da başarılı olamamışlar. Ancak
Bertal Efendi'nin "Ağalığı", Süleyman Ağadan almasında et-
ken olmuşlardır. Bertal Ağa, Pir yolu ile. "Ağalığı" Ağabeyi
Süleymandan alır.
1925'teki Şeyh Said haraketinden sonra dikkatler Dersim
üzerinden yoğunlaşır. Köye gelen Vali Cemal Bardakçı da aşi-
reti etkiler; "Bize Türkçe konuşan gerekli" diyerek ağırlığını
Bertal Efendiden yana kor.
Vali Ağalarla "sürgünü" konuşur. Ağa'ları ikna eder. "Gelin
Merga Qemi de misafirim olun" der. Vali gider sözünü unutur.
Bu beklenti içinde olan Ağa kardeşler yıllar sonra köye gelen
birliğe, verilen bu sürgün sözü ile teslim olur. Bu teslimiyet
sonları olur.
Bertal Efendi
Bertal Efendi Civarik'li Süleyman Ağamn küçük kardeşidir.
Rüştiye'yi okumuş, eski ve yeni yazıyı bilir. Çok iyi konuşan,
iyi bir hatip.
1938 öncesi Abdullah Paşa'nın Nazimiye'de halk ile yaptığı
konuşmalarda akla gelen tek sözcü. Nitekim ilk karşılaşmada
Paşa'yı etkilemiş olacak ki, Paşa halka hitaben; "bu adam beni
bile kandırır, ona uymayın" uyarısında bulunur. Bertal Efendiyi
bir nevi göz hapsine almak için, O'na ve Gerişli Yusuf Ağa'ya
hükümetin nakliye işini yaptırır.
Bertal Efendi, yörede güzelliği ile dillere destan Yusuf ağa-
mn kız kardeşini -aşiretler arası yumuşamayı da düşünerek- og-
lu Aliye gelin eder. Bundan sonra Areller, Bertal Efendi'nin
"Ağa" olmasını ister ve diretirler. Bu, Civarik'İllerin bölünme-
si, çatışmasının ilk adımı olur.
' Bertal Efendi, köyün çoğunluğu Süleyman Ağa'dan yana
olmasına karşın, Süleyman Ağa'nın inanç düşkünlüğünü de
göz önüne alarak Pir getirir... "Ağa"lığı bir biçimde ağabeyin-
den "fetva" yoluyla alır.
Ağalığın babasından alınmasını içine sindirmeyen Küçük
Bertal, amcası ile önemli sürtüşmeler ve çatışmalar yaşar. Sü-
leyman Ağa, bir olaya meydan vermemek için oğluna baskı ya-
par. Köylünün istemi ile Küçük Bertal Efendi Civarik'ten 10-
11 aile ile Kiğı'ya göç eder.
Meme Hem'in, akrabası ve komşusu Avdile Sımı'nin karısı-
nı vurması, Avdile Sımı'nin de aynı gün Meme Hem'in oniki
yaşındaki oğlunu öldürmesi;
Use Xıme Wele Çewri gibi bir çok ailenin yok olması, da-
ğılması, göçetmesi, ayrıca Gemik, Balık ve köydeki arazi dava-
ları ile köydeki sürtüşmeler, Bertal Efendi'nin etkin olduğu dö-
neme rastlar.
Köy yönetiminin, deneyimsiz oğlu Ali ve Ali'nin eşine bı-
rakılması, mezra ve köydeki birliğin son bağlarını da koparır. ,
İşte ne olduysa bu ortamda oldu. Köylü ile tamamen ilişki-
lerin koptuğu, köyünden , aşiretinden değişik yollarla arındırı-
lan Bertal Efendi son bir yıl içinde köyüne ancak 2-3 kez gelir.
'38 Dersimli'nin Miladı
Anneme soruyorum,
-Anne ben ne zaman doğdum?
Annem...
-Ben ne bileyim diye başlar. "Kırımdan 3-4 yıl önce idi, am-
can oğlu Ali, Ahmet Karakaya ile aynı yılın çocuklarısınız.
Karlar yeni erimeye başlamıştı, İmam orucuydu. Baban bu evi
yaptığında o yıl Şükrü doğdu...
Gelde çık işin içinden. Önemli olan bu değil. Kime ne sorar-
sanız sorun "kırımdan önce", "kırımdan sonra" diye yanıt alırsiniz.
Peki nedir, ne biçim tarihin başlangıcıdır gösterilen bu ki
rım?
Hocaya sormuşlar
-Kıyamet ne zaman kopacak?
-"Ben öldüğüm zaman" diye yanıtlamış,
Ateş düştüğü yeri yakar. Peki, Dersim'e düşen bu ateş ney.
di ki halen alev alev, sıcaklığım koruyor..?
Anımsadıklarım
Dört yaşımda kendimi kırım içinde buldum. Çocukluk anı-
larımı; korku, acı, kaçış, ızdırap süsler; boğa, asker, silah, sün-
gü, barut kokusu, işkence, kan, ölüm...
Hiç bir zaman, kim kimi, niçin, neden dövüyor, işkence edi-
yor, öldürüyor anlayamamıştım.
1938 yazında, Ağa yaylasında saklanbaç oynarken, yeşillik-
ler içinde sıyrılmış, arkasında saklanmaya çalıştığım sarı boğa
boynuzlamıştı beni.
Dedem yaramı kızgın bıçak ucu ile dağlamış, kül basmıştı.
Yayladan, anlayamadığım bir nedenle, vaktinden önce köye
dönmüştük... Babam evde yoktu. Yaram yeni kabuk bağlamış
babama gösterememiştim...
Evimizin etrafını, aynı giyimli amcalar(!) sarmıştı. Hepsi tü-
fekli, kasa turalıydı. Bizim evin önündeki bostana girmiş, sala-
talıkları bitkisi ile kökünden söküp yediklerinde; "babam gelir-
se bu adamlara kızar" diye düşünmüştüm.
O gün bütün kalabalık bizim evin yanındaydı, davul zuma
yoktu. Sonra tüfekli amcalar, üç kişiyi ayrı ayrı ayaklarından
asıp dövmeye başladılar. Ayaklarından kan geliyordu, kimse
karşı koymuyordu. Adamlar bağırdıkça herkes çığlık çığlığa
bağırmaya başladı. Korkumdan anneme sarıldım, eteğinin altı-
na saklandım. Anladım ki bu adamlar boğadan daha korkunç-
tu. Şin-şivan içinde korkumdan uyumuşum. Uyandığımda yal-
nızdım. Ev yakındı koştum... O tüfekli adamları görünce gen
geldim... Derenin en derin yerine yüzümü gizlediğimi anımsı-
yorum.
Sonra kaçış, Bedro Dağı eteklerinde saklanma, mağaralarda
kalma, yılanla aynı tasta süt içme, geyiklerle geceleri aynı deh-
lizleri paylaştığımı kesit kesit anımsıyorum...
Dersimli Potansiyel Suçlu
Osmanlının yalnız savaşta anımsadığı, derebeyler aracılığı
ile savaşta, ölecek savaşçı ve vergi topladığı Dersim, Cumhuri-
yet döneminde raporlara konu olmuş. Zamanın genel valisi Ce-
mal Bardakçı; "400 yıldan beri Dersim'e hükümet girmiş değil.
Her Dersim'li hayatını, malını muhafaza kaygısıyla silah kul-
lanmak zorunda kalmış"der. (Uğur Mumcu Kürt Dosyası) ve
yaptırımlar yönünde Maraşal Fevzi Çakmak; "Dersim'in bu
günkü durumu tehlikelidir. Dersim okşanmakla kazanılmaz. Si-
lahlı kuvvetlerin müdahalesi ile Dersim, önce koloni gibi ele
alınmalı. Türk toplumu içinde Kürt'lük eritilmeli. Daha soma
Öz Türk hukuku uygulanmlı..."
İsmet İnönü(2.9.1935) "İdama kadar infaz, ilbaylıkla bitiri-
lecektir. Adliye usulü, basit, hususi ve kesin olacaktır. Kürt'le-
re o güne kadar Türkçe okuma yazma öğretmenin 'resmi siya-
set' olduğu rapordan anlaşılıyor. Bu aykırı siyasetin kaldırıldı-
ğını tebliğ etmeliyiz" diyor.
İşte '1915-1917 yıllarında Çarlık İşgaline karşı ve istiklal sa-
vaşında "vatan için savaşan", ölen, olanaklarını tüketen, aşiret,
eşkıyalık düzeninde fakirliğe, ölüme, terk edilen Dersim'in;
"koloni gibi ele alınması" açmazı...
Bütün bunlardan soma "Tunceli Kanunu", "kırım"... ve "is-
kan"...
1936-'37 yılları çatışmaya hazır yıllar;
Dersim; Osmanlı'nın yalnız savaşlarda asker, vergi almak
için anımsadığı bir bölge. 1917-'17 Rus saldırısında
Dersimliler milis olarak karşı koymuş ve üstün başarılar
sağlamışlar. Yurt savunmasına tüm güçleri ile katılmışlar.
Savaşın tükettiği kaynaklar, alt yapısızlık, feodal yaşam,
aŞİret kavgaları bu kırsal bölgede karşıtı, açlık, sefalet, talan,
mal kaçırma, anarşi vs. gibi eylemler kaçınılmaz olmuştur.
Bu olumsuzlukların yanı sıra Dersim'in yönetimsizliğini ve
aşiret sistemini göremeyen yöneticilerin "isyan" "başkaldırı
"Cumhuriyete karşı" değerlendirmesi Dersim'e ağıra nu
olmuş. Dersim'i "asimile etme" ve "koloni yönetimi"ni dayat
ma geçerli kılınmıştır.
Uğur Mumcu son araştırması Kürt Dosyası'nda:
"Bakan Şükrü Kaya 'Dersim'in ıslahı' iki aşamalı bir plan-
la yapmıştır...
Birinci yıl; silahlar toplanacaktı. Silah toplanması için önce
çağrı yapılacak, silahını teslim edenlere herhangi bir yaptırım
uygulanmıyacak.
Şükrü Kaya'nın Batı illerine sürülmelerini istediği ağalar
belirlenmişti.
Bu listede 347 ailenin adı yer almıştı.
Bu 347 aile, 3470 kişiden oluşuyordu. Bu sürgün listesine
300 bin TL ayrılmıştı"
Bu listede Civarik ağalarına şöyle yer verilmiş; "Civarikli
Süleyman Ağa oğulları Bertal, Ali, Hasan, Süleyman Ağa'nm
kardeşleri Bertal Efendi, Hüseyin Hasan, Süleyman ve Ali
ağalar, Malkara'ya"
Genel Vali Cemal Bardakçı kızı ile Civarik'e gelir. Çadır
kurar, 4 gün ağalara konuk olur. Onlara sürgün emrini tebliği
eder. Kızına takılan hediye beşbirliklerle döner.
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın planı uygulanır. Önce
silahlar toplanır. Nazimiye aşiretleri bir çatışmaya girmeden
silahlarını teslim eder. Bunların içinde Civarik'te var.
1937 yılında Abdullah Paşa Nazmiye'ye gelir. Halkı toplar.
Silahlarını teslim ettikleri için kendilerini "teşekkür..." eder.
Halkın Cumhuriyet'ten beklentilerini saptamak ister... Dert
dinler(!) Bundan sonrasını "Usıve Quruze" söyle aktarır:
"... toplantıda Hormek'li Bertal Efendi var. Tabii ki, okuyan,
bilen, Türkçeyi çok güzel, etkili konuşan adamdı. Söz alır ko-
nuşur: Kaymakam, jandarma, tahsildarların halk üzerindeki
baskılarını dile getirir. Nasıl oluyorsa, yakınında bir çepiç ge-
çer, hemen atlar boynundan tutar getirir meydana.. Paşa, bizden
bunun vergisini istiyorlar. Halk bunun cevabını veremiyor...
Bu keçi yavrusu kadar halka değer verilmiyor. Devletimiz;
den hak, hukuk, adalet, fakirliğe, çare istiyoruz. Paşa keyfini
»Sen kimin adına konuşuyorsun Efendi", der.
."Halk adına" deyince kalabalığa dönen paşa:
."Temsilciniz mi?" diye çıkışır. Ağalar susar, Arelli'lerden
biri yaklaşır.
."Hayır paşam" der
Bu fakir adamın sonradan inşaattan düşüp öldüğünü biliyorum
Aradan bir yıl geçer, Abdullah Paşa bu kez kırk atlı ile
Nazimiye'ye gelir. Bertal Efendiyi iş için gittiği Mazgirt'ten
getirtir. Sürgün kararını bildirir. Kendisi ile Elazığa gelmesini
ailelerine trende vagon ayırmasını, ayrıca köydeki oğlu Aliye
mektup yazmasmı ister. Bertal Efendiye yazdırılan mektupta;
"hepiniz Nazimiye'ye gelin sizi orada karşılarım." diye belirtir.
Mektup alındıktan sonra, kararın değiştiği ve nahiye müdür
yetkilisi Subay Çetin Te köye gitmesi, trendeki yeri kendi-
lerinin belirleyeceğini söylenir. Abdullah paşa Dersim'e döner.
Görüşmeler uzun sürmüş gün batmak üzere Bertal Efendi ve
Subay Çetin atlarına biner Civarik'e gitmek için yola koyulur.
Beklenmiyen Ölüm Tuzağı
Ardından yola çıkarılan birlik Nazimiye çıkışında gidenlere
yetişir. Beklenmedik bir şekilde Bertal Efendiyi arkadan vurur,
ölüsünü yol kenarına atar. Birlik gece yarısı Civarik'e varır.
Oğlu Ali'ye Babasımn mektubu ve ölüsünün parmağından
Çıkardıkları yüzük kanıt olarak verilir.
Süleyman ağa dışında tüm kardeşler önceden tebliğ edilen
sürgüne razı olur. Süleyman Ağa zorunlu katılır. İlerideki list-
ede belirtilecek; 28 çocuk, 12 kadın toplam 54 kişi Dereova'ya
götürülür. "Tahsisat(yol nakil bedeli) gelmediği için bekletilme
sorunu" yaşanır. Sonunda yeni gelen ekip, 54 kişiyi teslim alır.
Nazimiye yolunda yürütür. Ramazan köyü altında bir
derede elleri ayakları bağlanır, kurşunlanır... Önce öldürülür
adından üstüne gaz dökülerek yakılır. "Tahsisat sorunu"
çözülmüş olur!
İş bununla bitmez, ikinci gün Civarik köyü çembere alınır
Civarik, Balık, Malkis, Gemikliler, Musan mahallesinde bir
dere içinde birleştirilir. Köylüler üç yandan çapraz ateşe alınır
Melkıs'tan gelenler gecikince Memo Derg, Usıve Saydız ve
Muhtar Süleyman ayaklarından asılır. Falaka başlar, ayaklar-
dan fışkıran kan, halkın çığlığı birliklerin işaret atışlarıyla
karışır. Kendini "Devletin teminatı altında" gören halk, neye
uğradığını anlıyamaz.
Olay tüm yörede şok etkisi yaratır, bir çok aşiret ileri geleni
bundan geçte olsa dersler çıkarır, dağlara sığınır. Devletle
çalışma durumunda olan Xıde Ale İsme "Teslim olanları
gördük, ben çatışarak öleceğim" der. Teslim olmayı rededen
sonunda bir çokları gibi kurtulur.
Civarik kırımı Dersim bütününde görülen zulmün küçük bir
parçasıdır. Biz Civarik gerçeğinin bir kesitini canlı tanıkların
ağzından okuyucuya iletmeyi uygun görüyoruz.
Canlı Tanıklar Anlatıyor
1938'de Bertal Efendi Öldürülür
Hatau Şerre Usuve Quruze;
"Haber yayıldı Nazimiye'ye. Paşa ve 40 atlı gelmiş. Kimi
de Celal Bayar'ın geldiğini söyledi. Paşa o gece Nazimiye'de
kaldı. Bertal Efendi yanına gitti. Konuştular. Birbirlerini iyi ta-
nıyorlardı.
Ertesi gün paşa gitti. Bertal Efendi'nin kısrağı bayrak dire-
ğine bağlı kaldı. Halk Efendi'nin tutuklandığını söylemeye
başladı: "Olmaz" diyorlardı. Böyle okumuş, bilmiş cesur biri
tutuklanamaz."
Bir taraftan Bertal Efendi Mazgirt Moğundu'dan askeriye-
nin bütün ihale işini almış, O olmazsa kendilerini ve atlarını do-
yuramazlar deniliyordu.
Kışla inşaatında çalışıyordum. Bir ayakkabı almıştım. D31'
di. Çarşıya inip değiştirecektim ki Bertal Efendi ve Nahiye Mü-
dürü Çetin Bey, atlarına atlayıp yola koyuldular. İki yüz metre
arkadan bir grup atlı asker yola çıktı. Bazılarının heybelerinde
kazma, kürek vardı.
Çetin Bey subaydı, rütbesini anımsamıyorum. Ben ve arka-
daşlarım aynı yolda peşlerinde yürüdük. Bava Memed Kenar,
Bava oğlu Musa, Paga Samlı Usuv birde Holuklu Hasan
Kofun oğlu beraberdik. Güneş dağlara çıkmış batıyor. Gün ka-
rarmak üzere. Askerler, bizi, gittikleri yolda bırakmadı. Bizde
zorunlu Azgiler yoluna düştük. Hızlı gidiyoruz. Kevl'de Efen-
di önlerinde, onlar arkada, zor görüyoruz. Aniden ses düştü tü-
feklere. Efendi atından düştü... Evet öldürüldü.... 20-30 kişiydi-
ler...
Xoluk'a gitmeye korktuk. Azgiler'de kaldık. Sabah olur ol-
maz Nazimiye'ye döndük. Arkadaşımız Lolız'ın babası Hasan
Kot, oğlu eve gitmeyince merak etmiş, Nazimiye'ye gelirken
Bertal Efendinin yolda yarı gömülü cesedini görmüş.
Bir süre sonra Berte Memâ Usene Şixi geldi. Beni, yana
çekti: "Usıv, Usıv Aliye Gulavileri çoluk-çocuk büyük küçük
66 kişiyi Ramazan'da Hıra Gevre'de, Dursun Ağa'nın evinin
yanında tümünü bu sabah öldürmüşler" dedi. Dondum kal-
dım...
Aynı gün İresk Kureyşanlılardan; Aliye Ağanın evi, Süley-
man İbrahim'in evi, Çır Deresin'de öldürüldüler. Haberi gel-
di...
Usıvi Quruz, anlatımında Nahiye müdürü, Çetin Bey oldu-
ğunu söyler. Ancak Dereova Nahiye Müdürü'nün Timur oldu-
ğu söylenir. Anlaşılan Usıve Quruze'nin sözünü ettiği "Müdür
Çetin Bey" Müdürlük yetkilerinin üstünde görevlendirilen bir
subaydır. Bertal Efendiyi Mazgirt'ten çağırır: İaşe temini, nak-
liye bedel hesabını yapalım der. Soma köyüne gidelim diye yo-
la çıkarlar. Nazimiye de Kevl'de öldürülür.
Devamını olayın tanığı Mustafaye Avas'm oğlu Avdıle an-
latıyor.
".. Bertal Efendi Nazimiye'de Gerişli Yusuf ağa ile ortak as-
keriyenin iaşe işini yapıyorlardı. Babam, beni katırımızın pe-
şinde kervana katmıştı. Bazen haftalar sürerdi. Bıkmıştım. Bir
gün Nazimiye'ye geldik. Yükleri indirdik. Ben köye kaçtım.
Babama, "çarıklarım yırtıldı ayaklarım kanıyor" dedim. Gidip
bana Çarekız'ın ayakkabısını emanet getirdi. Neyse ki dar gel-
di. Geri verdik.
Arpalar biçiliyor. Buğday sararmıştı. Babam aza olduğu için
iş yapmıyordu. O günlerde bir hareketlilik vardı. Askerler sık
sık gelir, babam zorunlu onlarla gezerdi. Bir aza da Balık'tan
İsmail'e Kurpi "reis", muhtarda Çağıl'dan Sılemene ApS idi
Sık sık emirler geliyordu. Birgün de tüm köyü, yayladan indir-
diler. Başta birgün, "kimse köyden ayrılmasın... Kimse evini
terk etmesin" diye emir geldi. Gece oldu baktık karşı dağda Ge-
mik yaylasında ot yığınları yanıyor. Babam elini dizine koydu
"bu ateş bizi saracak" dedi. Babamın üzüntüsü beni etkilemiş,
ti. Sanırım herkes yatmıştı. Ben yatağımda; 'gece dışarı çıkma-
mak ne demek, çoğunun tuvaleti dışarda" diye düşünürken, dı-
şarıdan atların nal sesleri geldi. Pencereye koştum. Atlı asker-
ler... Babamı, uyandırdım... Dışarı çıkacaktı annem tuttu; "Sen
azasın emre uymazsan ne olmaz ki...?" Durdu.. Beş dakika geç-
mişti. İki asker, Şükrü ile eve geldi. Askerler babamı alıp gö-
türdü. Şükrü annesinden amanet alman fistanı istedi. Verdik.
Birde döşek yüzü vardı onu almadı. 'Bizi sürgün ediyorlar, o
kalsın' dedi. Bende beraber evlerine gittim.
Nahiye Müdürü babama; "Ali Efendi, Bertal Efendinin bü-
yük oğlu sana amca diyor. Sende ailenle hazırlan" deyince ba-
bam beni yana çekti. Eve git annene durumu anlat. Fidan, ço-
cukları alsın ekinlerin arasında saklansın. Seni de gördüler. Ça-
re yok gideceğiz" sözü bitmemiştiki zabitle konuşan Ali Efen-
di "biz, bizden büyük olan herkese 'amca', 'dayı' diyoruz.
Uzaktan akrabamdır ona gelince köyün yarısını götürmek gere-
kir", diye direndi. Zabit araya girdi.
-Peki söz, bunu bırakırım. Ancak sen bize bir saat içinde Sü-
îeyman, Veli, Ahmet, Bertal, Hüseyin, Hasan kardeşlerin tümü,
aileleri, erkek ve kız çocuklarım, çocukları ile bir saat içinde
burada topla. Sana yardımcı asker de vereyim" Buna canı sıkı-
lan Ali sesini yükselterek.
-"Bu sürgün zaptında yoktu, yalnız bizim aile vardı. Bunla-
rın çoğu Maskan, Taru köylerinde. Bunların hepisi köyün yan-
sı kadar, buyrun iki gün konuğum olun, ben gidip getireyim
dedi. Zabit kızdı "peki yarım saat içinde hazırlanın gidiyoruz-
Geciktik..." Sertleşen tavır, "sürgün"e güç razı olan Süleyman
Aga'yı iyice üzdü. Yukarı, evine gitmek istedi, iki asker peşine
taktılar. Biraz sonra, beyaz bir entari giymiş, postalları ellerin-
de geldi. Nahiye müdürü; "bu ne hal Süleyman Ağa?" deyince
-Bu hak yoludur, pir yoludur, erenler yoludur, Kerbela yo-
ludur, böyle gidilir."
Süleyman Ağa sonra babama sarıldı,
-"kimseyi göremedik. Konya nere bilmiyorum. Bir daha ge-
ri gelemem. Geçen gece rüyamda 'yezidi' görmüştüm. Hepiniz
hakkınızı helal edin" dedi ve yola düştü. t
Ali Efendi'de yola çıkmadan babamla helallaşırken;
-"Mustafa amca, istesem direnme gücüm var. Mektup, yü-
zük babamın, bu belimi kırdı. Bilmem ki, sürgüne evet demek-
le hata mı yaptım ne dersin?" sorusuna babam şaşkınlığından
tek söz:
, -"Sen bilirsin" diyebilmişti.
O da babama sarıldı;
- Kimseyi göremedik, hepsine selam söyle, yalnız Aliye Qı-
la'yiye iki kez selam söyle: Katırını istedim vermedi."
Ayrıldılar tek tek. Yakın komşulardan, önemli eşyalarını
yüklemek için katır temin edilmişti. Bu katırları geri getirmek
için de Meme Hiçi beraber gitti."
Yıl; 1938 yazı. Başaklar yeni yeni sarı olgunluğa erişmek
üzere... Köyde, gece sokağa çıkma yasağı devam ediyordu. Bu
54 kişi dışında her kes bu yasağa uymuştu. İşte ağaların, çoluk-
çocuk emzikteki yavruların, hamile gelinlerin, sakallı dedelenn
"gece göçü" böyle başladı.
Bir gece vakti "sürgün" diye evlerinden alınıp yolda öldürü-
lenlerin isimlerini Bertal Efendi'nin Kızı Ezime söyle anımsar;
1 -Süleyman Tanrıverdi(Süleyman Ağa)(80)
Esi Fatos
Çocukları: Dursun(22), Şükrü(18), Medine(14),.Zarife(12),
Baki(lO), Süleyman(8)
Gelin: Fadime, Güllü
Torun: Mehmet(7), Emine(14), Zarife(lO), Hatıce(8)
adı anımsamayan bir kız(4)
2 -Veli Akbayır(75)
Eşi: Fatma
Çocukları: Süleyman, Mehmet
Gelin : Elif(18- sekiz aylık hamile) ve kardeşi Memo(15)
3 -Ahmet Akbayır(72)
Eşi: Fadime
Çocukları: Mustafa(18), Hasan(16), Kaya(lO)
4 -Bartal Yurtsever(Efendi)(60)
Eşi: Fadime
Çocukları: Ali(38), Şükrü, Kazım, Aziz, Hatice, Fatma
Gelin: Hatice
Torun: Hasan(18), Şevket(lO), İbrahim(8), Yusuf(6),
Süleyman(4), Muxlise(l), Fatma(3), Hatice(l)
5 -Hüseyin Yurtsever(58)
Eşi: Güllü
Çocukları: Güllü(22), Xezâl(20), Sewe(18), Medine,(16),
Alibinat(15)
Çocuk: 25
Kadın: 12
Erkek: 14
Toplam : 54 (Ellidört)
Bu ölümler yaşanırken Dake 110 yaşında olduğu için evde
bırakılır. Oğulları Süleyman Ağa, Bertal Ağa ve kardeşleriyle
tüm ailenin katledildiğini öğrenir. Bu katliam haberinden bir
süre sonra o da eşikte asılı bulunur.
Ve Agitlar Agitlar Agitlar...
Göçe Sıleman Ağa'yı
Honıke sewa hemnuni de, bime sıleciye ra e
Ciranura xatır ne vazmo, bervena qala Dae
"Sürgün" ra vato "ya", Ağay beçike na pıra
Kes ne zono kotiya Konya, na şiyane çira?
Cıvrak peyde mend, rena karni key veneme?
Astori asmenra ene war, ma zu, zu moreme
Bi ponçaş, ma keytime bine Kımsor'e çeri
Hard lalo, asmen koro, ne veneno Haqe cori
Memo Hiç verdera, peyser sono, vere pule suri
Mela Qali, dizdi, "goç"i dıma sona, dur ve duri
Camordi, zuvinra gıredayi, resenura mumti
Zerne vere cinu, pelaka peru, eşkera gureti
Dımoni goligura gireda i, herdra kaskene
Vane "bi sodır, sıma çıra raede çip ne sone"
Mudur vano "vengra çeku mekere, aşiri nesnene"
Lerz kene, werte heztuno, xora tersene
Pirene sıpe ser, herdisa xo, ama sere qori
Qaleni, selaga gırana, zor sono, vılera dori
Ağa ziveno; vano "ne ma nevene Kervela
"Sürgün" va, ma xapıtime, Kervela mare arda ita"
Câr oseno, çe İsmail Ağay, verde sona va e
Çena bıray madera, vanke eno maver, ser ra e
Cıra vaze, xevere burusno, paşa e Gırsî
pıte ciziçi, cini a dıgane nekiste Sevdin'de Rus'i
Ez zabite Sevdin'i ma na ko u ser merdime
Palandoken'u de, onca qor qor ma cemedime
Vere devlete, dugelu ser ma sime seveta vvelati
Çeki mara gureti, lokme gula ma kerdivi lete
Yezit'e Bitlis'ra amo, mare Mudure Deru yo
Bertal'e mara notever, coka ma bıraura qario
No çı konuno befamo vane cao pilde vezi o
Be pers be sevvete, qırkeno aze ma bırnen o
Zu zernâ çeqeri ser, sare zofme serde perneno
Kesu nedi a dumonu, hermetu, sarı be çeku kisneno
Welat telefkene, alefe malu, firiğe cunu visneno
Zone Kırmanc, reça Ali, ra a Piri, fermano vile made
Zu çer a28 bılci 12 cini, guna 54 güle karni vılede?
Cigerune mı "süngü tak gaz dök yak" ves wes pozene
Töre Desim'de aşuru nedia na zalımeni na kistene
Cıra vazı kare devlete ne erzino qelpu ver lop ni o
Desim'de itivar kerdo gola goni tede xerepi o"
Süleyman Ağa'nın Göçü
Sürdüler, serin bir yaz gecesinde düştük yola
Yaşlı anne ağlıyor, komşularla vedalaşmak bela
"Sürgüne" evet demiş, parmak basmış büyük ağa
Bilen yok, bu gidiş nereye, niye, nerede Konya?
Civarik geride kaldı, kimi nasıl, nerede göreceğiz?
Gökten düşen yıldızları, bir bir sayıyoruz
Elli oldu düşen, biz Aşağı Kimsor'a vardık
Yer, gök, sağır görmüyor, yukardakini görür sandık
Momo Hiç'i geri saldılar, kırmızı tepe önünde
Mela Qali, uzaktan uzağa, gizlice göç peşinde
Önce erkekleri bağladılar, örkenlerle öre, öre
Altınlarını, paralarını aldılar, göz göre göre
Çocukları katırlara bağladılar, sürünüyor yerde
Diyorlar "gün ışıdı, bunlar kalıyor gerilerde"
Müdür der 'silah sesi çıkmasın, aşiretler duyar"
Acele bölgeyi geçmek ister hezbetlerden korkar
Beyaz entari üzerinde, sakalı dökülmüş dizine
Yaşlılık ağır yük, güç aşar, tepeyi öbür yüzüne
Sıleyman Ağa der "bunlar bizi götürmez Kerbele'ya
"Sürgün" diye aldattılar, Kerbele gelmiş buraya"
Aşağıda görünüyor, İsmail ağanın evi, önünde ark
Kızları bizimle, yolumuza gelir, halimize bakarak
Söyleyin iletsin, büyük paşaya, yıldırım bir kuş
Emzikli çocukları, hamile kadmı öldürmedi Sevdin'de Rus
Ben Sevdin subayı, bu dağlar için önce biz öldük
Palandöken'de, bölük bölük, yine biz donduk
Vuruştuk devletlerle, bu devleti biz kurduk
Güvendik, gücümüzü verdik, lokmamızı yarıladık
Bilmem nerden geldi yezit, Dereova müdürü bir dinci
Bertal'ımızla tartışmış, buna dayalı hıncı
Merkezden çıkmış, haksız, adaletsiz bir kanun
Nedensiz, sorgusuz, soy tüketen özü zülüm
Bir san altına düşmüş, pazarda ölüm veya yaşam
Görülmemiş silahsız bağlı insanları öldüren karabasan
Konuşulan dili, Ali izini, pir yolunu, ölüm fermam say
Bir ailede 28 çocuk, 12 kadm, 54 can dile kolay
Körpe cana "süngü tak, gaz dök yak" diri diri ölüm
Dersim aşiret töresinde olmamış böylesine zulüm
Paşa'ya deyin "devlet görevi mama değil köpeğe verilmez"
Dersim'de, kan gölüne atılan güven, çürüdü ele gelmez
Bertal Efendi Ser Watene
Cıvrak persena, dewa aşira xormek'i
Aşirunâ Desim'de, name verdo, sâri çeki
Her zu çe i, pule gureto, zâ helina çola
Ca çino birama, biçinâ, notu dute xo qola
Efendi pir ardo, ağayeni biray.8 pilra gurete
Kırmancu ne vazeno, Avdıle Paşa'yı devlete
Vali Cemal'ra vane "ma na koura dur meke
Na ko i sıtara mae marı beno peyniya homete"
Ağaune mara teng amo, koâ Bedro, Sulvis'i
Bertol'o qız barkerdo, vera şiyo dewa Hopis'i
Balıx'de merga Bozi, Gemik'ke de ko u kaşi
Civarik'de çımura bi e duri, pero nastu doşi
Xatir6 qome sıkino, seveta zu hoya waşi
HSga â Xeli ser, lezkerdo, bi e bekeşi
Gemik'ede cev barkerdo, sonde esto zere
Sodır, ustâra, cew golige eskeru verde
Avdile Pasa amo Kışle, sare aşürü dezneno
Aşırı ardd pâser, Efendi "cumhuriye" wazeno
Avdile Pasa vanu "ne vazen Desimi'de ağa bey
Sıma deursa Pir Sultan'ı sanana, ero hata key"
Efendi, aşiru ver qeseykenu, qes6 ağa u tey
Vano "Cumhuriye bero, zof mekuyo herey
Salme, kamçur, çapa cuni, miane homete sıkıto
Xola Dersi'i, vesaneni ser, zuvinra mal çi tırto
Ma keşi, beyliğe ser, gılı çeku, çeut nekerdo
Kerdena cendurmu, tasildaru, hona qelpu nıverdo
Padişah şi, paşa ame, rae çina, wendene duri
Zılm, neqeni, vesaneni gıran ena ser miane quli
Desim'i deste devletâ nıdiyo, hao hozor sera
Qole vesaneni nevazeme, lozurgude kuna zere
Aşiri, talanu ser keute tewerte, mızo, dumano
Pasa vano "roze na roza" hitu-zuai pi a vesneno
Efendi, celev ardo tâver, rusno bazarı Xarpet'i
Hetera goligi barkerde, werdena eskere hukmati
Lazra vato "tivar bı kere, çıra barkerâ bere Kışle"
Nâzono, zone xo bıyo lae dari, keyto xo vıle
VanS "beme meymanâ to" biye rast sone dewe
VılĞ Kışle'de pıra nane pıra kisene erzene ser ar e
Bertal Efendi Destanı
Civarik, Hormek Aşireti'nin köklü bir köyü
Dersim aşiretleri içinde anılır, şanı, ünü
Her biri bir tepe tutmuş, kuş yuvası gibi
Çevirmiş vurguncu, yok ekmeye biçmeye yeri
Efendi pir getirmiş, ağabeyine diyor dur
Devletin paşasından, "kürtçe konuşanı sür"
Vali Cemale diyorlar, bizi yerimizden etme
Bu dağlar korunmamız, ayrılma sonumuz olur
Ağalara dar geliyor, Bedro, Sülbüs dağı
Küçük Bertal yüklenir, Hopusu seçer otağı
Balık'ta Bozo çayırı, Gemik'te Otbitmez dağı
Civarik'te dostların çözülmüş dizlerin bağı
Bir biçimlik ot için, engin gönüller kırılır
Qelo tarlası tartışmada köy içten erir
Gemikte arpa yükler, gece evin içine taşır
Sabah kalkınca arpayı, atların önünde görür
Abdullah Paşa Nazimiye'de aşiretlerin başı dertte
Aşiretler toplanmış beklentileri cumhuriyette
Paşa diyor "istemem ha Dersim'de ağa bey
Pir Sultan'ın beşiğini sallamanız yetmedi mi hey"
Efendi aşiretler sözcüsü ağaların sözü onda
Diyor "Cumhuriyet gelsin halk burada darda"
Sahne, kamçur, harman payı, cebimizin kurdu
Dersim düşkünü talanları açken vurdu
Hiçbirimiz Devlete silahın ucunu eğmedi
Jandarma, tahsildarın, yaptığım köpekler yemedi
Padişah gitti paşa geldi, yol yok, okuma uzak
Açlık, baskı var, yaralı sırtımıza ne sürek
Dersim'e devlet eli değmemiş bin yıldan beri
Açlık, soygun, istenmiyor bacadan giriyor içeri"
Aşiretler birbirine girmiş bir yere gelinmiyor
Paşa'ya "gün bugündür" yaşla kuruyu bir yakıyor
Efendi toplanan sürüyü, gönderir Harput pazarına
Askere ezrak kervanını, bir yandan koyar yoluna
"Devlete güven evi yüklen gelin" haberi oğluna
Bilmiyor ki dili kenet olmuş dolanmış boynuna
Diyorlar "köyüne gidelim" der "konuk başüstüne"
Arkadan vuruyorlar atarlar, Kevl de yol üstüne.
Efendiye Ma
Vere çevere ağa u ne made, kavaxe şeriti
Sodır ustume ra, çevere konaxu kiliti
Sandıqı este tever, variat ser sıkıtı
Male Begu kora mendo, sarı berd dıtı
Bıray berde Deruye'de resenura munutı
Haqo amano homete amano
Göçe bırau sonde kerdo rast mare gırano
Sıman "pepug" bıro gılı sıvingura ronişo buano
ami zoti da va "sımara qe az nemano"
ndere Kışle bıveso verde oseno hiniyo
o dıma kam sero cave Vali paşa u bıdiyo
Bavo amano keko amano
Göçe Ağa u sonde kerd rast mare gırano
"ile Iresk'e de lazı Zeynel Çacuş'i vengdano
ana "Pıyemı şiyo Kışle ha o hire roziyo namo
ak kene sıma nezonene koutiyo"
suv Ağa vano "weleve merdune torovo
osno qero ke Keul de kişiyo Bertal Efendiyo
Wendox vi, zondox vi, bıblıle cemaatu
Fequru ver qeseykerdine vekile hometu"
Dae ammano kile amano
Göçe Efendu sonde kerd rast mare gırano
Fermane Ağa une ma nezoneme karni veto
Berdo dora deste Cemal Barut'i
Şiyo feteliyo di taburu peyde kerde ardı
Zuye Baybut'i zuye Kelkit'i
Amano Haq o amano
Hal hal niyo tora ayano
Kaynak Kisi :Saye Qali-Use Çerxe
Bizim Efendimiz
■ ■
■■ ■. ■
Ağaların evleri önünde şeritlik kavak
Sabah uyandık kapılar kitli boş konak
Sandıklar dışarı atılmış tümü kırık
Hayvanlar dağda kaldı götüren sağdı
Kardeşler Dereovada örkenle biribirine bağlı
Tanrı aman, kullar göç geldi bize
Kardeşlerin gece göçü çöktü üstümüze
Pepuğ kuşu konsun saçağa derdine ötsün
Kim beddua etti ki sizden tek filiz kalmasın
Yanası Nazimiye'ye önünde akar bir çeşme
Senden sonra vali paşa ya kimler cevap versin
Baba aman bu güç geldi bize.
Ağaların gece göçü çöktü üstümüze
Iresk tepesinde Zeynel Çuvuş'un oğlu seslenir
Diyor "babam Nazimiye'ye gitti üç gündür gelmedi
Tanrı aşkına bilmiyor musun babam nerdedir?"
Yusuf Ağa diyor toprak ölülerin üstüne
Bizden yukan öldürülen kara koç Bertal Efendi
Okuyandı bilendi cemaatların bülbülü
Fakirler adına konuşur halkın bulunmaz dili
Anneciğim cancağım zor bize
Efendilerin gece göçü çöktü üstümüze
Ağalarımın fermanım bilmem kim çıkardı
Götürüp zalim Cemal Barut'un eline verdi
Gitmiş dolaşmış iki tabur getirdi
Biri Bayburt'i biri Kelkit'i